CHP’Lİ AYHAN BARUT’TAN “UYUZ” SORULARI!
Manşet Haber 20.02.2020 19:11:57 0

CHP’Lİ AYHAN BARUT’TAN “UYUZ” SORULARI!

CHP’Lİ AYHAN BARUT’TAN “UYUZ” SORULARI!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye'nin bir çok bölgesinde görülen ve salgın boyutuna ulaşan uyuz vakalarının toplumsal tedirginliğe yol açıp halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini söyledi. Uyuzla etkin mücadele edilmesi için Meclis'te konuşan ve ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi sunan Barut, 'Adana'da bazı okul ve yurtlarda uyuz şüphesiyle sağlık kurumuna yönlendirilen öğrencilerimizin durumu nedir, gerekli önlemler alındı mı?' diye sordu.
Türkiye'nin bir çok bölgesinde görülen ve salgın boyutuna ulaştığı düşünelen uyuz vakalarıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda konuşan Ayhan Barut, 'Uyuz vakaları toplumsal bir tedirginliğe yol açtığı gibi yaşlı genç, kadın erkek fark etmeksizin halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ediyor. Seçim bölgemiz Adana'da da geçmiş yıllara oranla uyuz vakalarında çok ciddi artış yaşandığı, sağlık kurumlarında salgın boyutuna ulaşan bu durumla üst düzeyde mücadele edildiği ancak yeterli ölçüde başarı sağlanamadığı ifade ediliyor' dedi.
Uyuz şüphesiyle Adana'da bazı okul ve yurtlarda öğrencilerin sağlık kurumuna yönlendirildiğini, eczanelerde ise uyuz tedavisinde kullanılan ilaçların bulunamadığını aktaran Ayhan Barut, şunları kaydetti:
'Suriye'deki iç savaşın ülkemize ve kentimize bir yansıması olarak görülen uyuz salgının düzensiz göçmenlerce yayıldığı yönünde bir kanaat oluşmuş olsa bile halk sağlığını tehdit eden bu durumla etkin bir mücadelenin yapılamadığı yönünde şikayetler tarafımıza ulaşıyor. Kentimizdeki çeşitli okullarda öğrenim gören ve bazı yurtlarda kalan öğrencilerin uyuz salgını nedeniyle sağlık kurumlarına yönlendirildiği, tedavi süresince okul ve yurtlara gidemediği yönünde bilgi veren eğitimcilerimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz, soruna acilen çözüm üretilmesini istiyor. Eczanelerde uyuz tedavisinde kullanılan ilaçların bulunamadığı yönünde de şikayetler duyuyoruz. Bu sorunların giderilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için Meclis'i göreve çağırıyoruz.'
'UYUZ VAKALARI NEDEN ARTTI?'
Meclis'te yaptığı konuşmanın ardından ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis'e soru önergesi de sunan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, şu sorulara yanıt aradı:
'1- Ülke gündeminde bu döneme dek görülmeyen şekilde artış gösteren uyuz vakalarının görülme sıklığı neden yükseldi?
2- Toplumsal bir tedirginle yol açan ve halk sağlığını tehlikeye atan uyuz salgınıyla mücadelede bir zaafiyet mi yaşanıyor?
3- Geçmiş yıllara oranla uyuz vakalarındaki artışla ilgili istatistiki bilgi verebilir misiniz?
4- Okul ve yurt gibi yerlerde öğrencilerimizin bu salgından etkilenmemesi için bir çalışmanız var mıdır?
5- Uyuzla mücadelede tedavi için ilaç bulunamadığı iddiaları doğru mudur, doğruysa çözüm için bir planınız bulunmakta mıdır?
6- Uyuz başta olmak üzere halk sağlığını tehdit eden ve salgın boyutuna ulaşan hastalıkların önlenmesi için ulusal ölçekli bir kriz planı hazırladınız mı?'
https://wetransfer.com/downloads/de654eae94994ed9fb3a26846c2bbd2f20200220074904/19eedffeda4b8ac1f18cb28bb905585820200220074905/3d575d

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°