ÇITIRIK’TAN ŞİİRLİ VEDA
Manşet Haber 22.10.2016 16:34:30 0

ÇITIRIK’TAN ŞİİRLİ VEDA

ÇITIRIK’TAN ŞİİRLİ VEDA

Adana Barosu 29. dönem Olağan Genel Kurulu Seyhan Otel’de yapıldı.
Divan Kurulu Başkanlığını Av. M. Ziya Yergök’ün yaptığı genel kurulda Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, 2241 avukatı, 281 stajyer avukatıyla Türkiye'nin altıncı büyük baro olduklarını belirtti. Av. Çıtırık, 28 Kasım 2015 yılında katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi'yi de unutmadı ve; ''Sorumluluk sahipleri, soruşturmasında bir adım ilerleme olmamasının da utanmazlığını yaşaması gerekir' dedi.
Av. Çıtırık, yapılmak istenen anayasa çalışmalarının ülkenin içinde bulunduğu, toplumsal huzur ve iç barışın sağlanamadığı günlerde doğru bulmadıklarını ifade etti. Ülkede tarafsız ve bağımsız yargı olmadığını, KHK'lerle, avukatlık görevinin de sağlıklı bir şekilde yürütülemediği süreçten geçildiğine dikkat çekti. Mesleğin sorunlarına da değinen Av. Çıtırık, 'Avukatların aleyhine yönelen icraların artması nedeniyle, mecliste bir komisyon kurulması talebimiz malesef çoğunluğu hukukçu milletvekilleri tarafından ret edilmesinin ayıbı da onlara aittir' diye konuştu.mengucek_veda (3)
'ORTADOĞU BATAKLIĞINDA TÜRKİYE'NİN YERİ YOKTUR'
Adana Baro Başkanı Av. Çıtırık, 'Suriye ile komşuluk ilişkilerimiz varken, iç karışıklığına müdahil olunması, o bölgede terör örgütlerine lojistik destek sağlamak çok büyük hatadır. Bugün Türkiye'nin Ortadoğu bataklığında yeri yoktur. Çocuklarımızı oraya gömmeye hiç kimsenin hakkı da yoktur. Çocuklarımızın ateşe atılmaması için elimizden geleni yapacağız' diye konuştu.
'4 YILDA KIRDIKLARIMDAN ÖZÜR DİLERİM'
Adana Baro Başkanı Av. Çıtırık, '40 yaşında genel kurlumuzun teveccühleriyle baro başkanı seçilerek bugünlere geldim. Olağanüstü günlerin baro başkanıydım. Ülkenin hop oturup hop kalktığı günler yaşadık. 4 yılda kırdığım meslektaşlarımdan özür dilerim. Elbette eleştireceksiniz. Vicdanı elden bırakmadan her türlü eleştiriye açığım. Biz, hep hukukun siyasetini yaptık. Hukuk devletinde baro başkanı konuşmayacaksa kim konuşacak?. Birlikte yönetme kültürüyle yerelden ulusala taşıdığımız bir baroyu bırakıyorum' dedi.mengucek_veda (4)
Baro Başkanı Av. Çıtırık, İsmail Cem'in 'Veda' şiirini okuyarak sözlerini tamamladı.
Genel Kurula ; CHP Adana Milletvekili Zülfükar İnönü Tümer, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, TBB Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yurdagül Gündoğan, Gaziantep Baro Başkanı Av. İskender Kahraman, önceki dönem baro başkanları katıldı.
İK ADAY YARIŞACAK
23 Ekim 2016 Pazar günü Seyhan Otel’de 09.00’da yapılacak seçimlerde Av. Veli Küçük ve Av. İbrahim Gazioğlu’nun listeleri yarışacaklar.mengucek_veda (1)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°