ÇUKUROVA BELEDİYESİ’NDE ASGARİ ÜCRET 2200 LİRA
Manşet Haber 11.12.2018 18:41:07 0

ÇUKUROVA BELEDİYESİ’NDE ASGARİ ÜCRET 2200 LİRA

ÇUKUROVA BELEDİYESİ’NDE ASGARİ ÜCRET 2200 LİRA






Çukurova Belediye
Başkanı Soner Çetin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Seçimden sonra
asgari ücretle çalışan işçi, CHP’li belediyelerde 2200 Lira maaş alacak”
sözünün, kendileri icin emir olduğunu belirterek, “Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun sözü, talimatı bizim için emirdir. Biz seçimleri de
beklemeyerek, 3 gün sonra maaş alacak 1200 şirket çalışanımızın maaşını 2200
TL’den hesaplayacağız” dedi.





Asgari ücretin 2200
olması teklifinin, Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar gözönüne alındığında
işçilerin en doğal hakkı olduğunu vurgulayan Çukurova Belediye Başkanı Soner
Çetin, “1600 çalışanımızdan 1200’ü şirketimiz bünyesinde çalışıyor. Bu emekçi
kardeşlerimiz, özellikle son günlerdeki ekonomik sıkıntının altında
eziliyorlar. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun asgari ücretin en az
2200 Lira yapılmasına dikkat çekmek için yaptığı çağrıyı emir görerek yerine
getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İşçilerimizin 3 gün sonra alacakları maaş da
dahil olmak üzere 2200 Lira’dan hesaplanıp, yatırılacaktır. 





Sayın Genel
Başkanımızın bu çağrısı, gerek hükümete gerekse diğer belediyelere örnek olsun.
Sayın Genel Başkanımız, asgari ücret 1500 olacak dediğinde de bunu mümkün
görmeyenlere karşı ve işçilerimizin yanında olarak maaşları 1500 Lira’ya
çıkararak, asgari ücretin 1500 Lira olmasının önünü açmıştık. Genel
Başkanımızın yaptığı bu çağrı ile tüm işçilerimize 2200 Lira asgari ücret
hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°