ÇUKUROVA’DA YAZ FUTBOL OKULU
Manşet Haber 9.06.2019 16:14:14 0

ÇUKUROVA’DA YAZ FUTBOL OKULU

ÇUKUROVA’DA YAZ FUTBOL OKULU

Çukurova Belediyesi’nin Yaz Futbol Okulu’na kayıtlar başladı. 27 Mayıs tarihinde başlayan kayıtlara yoğun ilgi gösteriliyor. 7-15 yaş aralığındaki gençlerin alınacağı Yaz Futbol Okulları’nın açılışı 18 Haziran’da Gündüz Tekin Onay Tesislerinde yapılacak.
Ücretsiz olan Yaz Futbol Okullarından Topuatanalir.com yararlanmak isteyen gençlerin 2 adet fotoğraf, kimlik fotokopisi ve sağlık raporu ile Yüzüncüyılspor, Çukurova Demirspor, Torosspor ve Çukurovaspor kulüplerinden birine başvuru yapmaları yeterli olacak. Yaz Spor Okullarında eğitim alacak öğrencilere şort, forma, çorap ve çanta gibi spor malzemeleri de ücret olarak verilecek.
SAĞLAM KAFA SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR

Gençleri spor yapmaya davet eden Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, geçen yıl Yaz Futbol Okulunda bin 500 civarında gencin spor yaptığını belirterek, bu yıl bu rakamın üzerine çıkmayı hedeflediklerini ifade etti.
Başkan Soner Çetin, “Yaz Futbol Okulu’na katılacak gençlerimiz içinden önemli yıldızların çıkacağına inanıyorum. Ailelere tavsiyen çocuklarını spora yönlendirmeleridir. Çünkü spor yapan çocuk kötü alışkanlıklardan uzak durur. Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.’ Spor yapan çocuk hayatın her alanında daha başarılı olur” şeklinde konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°