CUMHURBAŞKANI HAFİF RAYLI SİSTEMDE SÖZÜNDE DURMALI
Manşet Haber 18.10.2018 20:44:36 0

CUMHURBAŞKANI HAFİF RAYLI SİSTEMDE SÖZÜNDE DURMALI

CUMHURBAŞKANI HAFİF RAYLI SİSTEMDE SÖZÜNDE DURMALI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, tartışmalı yaklaşım ve açıklamalarla gündemden bir türlü düşmeyen Adana Hafif Raylı Sistem Projesi’nin Adanalıların adeta başına bela olduğunu vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) genel kurulunda Adanalılar için büyük bir külfet oluşturan raylı sistemin artık Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na devrinin gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Dr. Şevkin, Kanal İstanbul gibi uçuk bir projeye 65 milyar dolar harcamaya hazırlananların güzergah, kesin kabul, istimlak ve ikinci etap sorunu yaşayan Adana Hafif Raylı Sistem Projesi’ni de göz önüne alması gerektiğini ifade etti.
Yapımına 1996 yılında başlanan ve 2010 yılı Mayıs ayında resmi açılışı gerçekleştirilen 535 milyon dolar maliyetli Adana hafif raylı sistem projesinin Adanalılar için büyük bir külfet oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, “Belediye gelirlerinin yüzde 40’ı geçici kabulle çalışan ve büyük risk taşıyan, hastaneye, postaneye, stadyuma, üniversiteye uğramayan, her gün zarar eden hafif raylı sistem borcuna kesilmektedir. Oysa ki belediye çalışanlarının maaş sorunu yaşadığı da bilinmektedir” dedi.
HİÇBİR ADIM ATILMIYOR!
Cumhurbaşkanı tarafından 2011 yılında Adana Uğur Mumcu Meydanı’nda söz verilmesine rağmen raylı sistemin henüz bakanlığa devrinin gerçekleşmediğini, yine söz verilmesine karşın ikinci etap çalışmalarının da bir türlü başlamadığını dile getiren Dr. Şevkin, “Türkiye’nin bir çok yerinde tramvay hatları proje ve yapım çalışmalarının Bakanlar Kurulu kararıyla Ulaştırma Bakanlığı tarafından üstlendiği bilinmektedir. Ayrıca Kanal İstanbul gibi uçuk bir projeye 65 milyar dolar harcanacak olmasına rağmen Adanalıların raylı sistem kaosundan, kamburundan ve borcundan kurtulması için hiçbir adım atılmamaktadır” diye konuştu.
Dr. Şevkin, mecliste “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bu soruna acilen çözüm bulunmasına yönelik bir hazırlığı söz konusu mudur?” diye sordu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°