DEPREME DAYANIKLI KONUTLAR DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR
Manşet Haber 12.08.2019 13:23:10 0

DEPREME DAYANIKLI KONUTLAR DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR

DEPREME DAYANIKLI KONUTLAR DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR


Emlak sektörünü tek bir çatı altında buluşturan Hürriyet Emlak ve Türkiye’deki konut projelerini bir araya toplayan Hürriyet Emlak Projeland tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen anket sonuçları açıklandı. Ankete katılanların yüzde 30’u 15 yaş ve üzeri konutlarda yaşıyor. 0-5 yaş arasındaki konutlarda yaşayanların oranı ise yüzde 25. Sıfır konut arayanların büyük çoğunluğu bu tipteki yapıların sunduğu kampanya avantajları dolayısıyla tercih ediyor, sıfır konutları tercih edenlerin bir diğer sebebi ise bu konutların depreme dayanıklı olması. Konut arayanların büyük çoğunluğu (%75) konut arayışlarında evin deprem bölgesinde olup olmadığını kontrol ediyor. Buna karşın ankete katılanların dikkat çekici bir kısmı (%42) deprem açısından risk taşıyan bölgelerde yaşıyor.
Ev satın alırken veya kiralarken bir çok kriter devreye giriyor. Devreye giren kriterlerin başında bina yaşı, ulaşım, güvenlik ve binanın depreme karşı dayanıklılığı geliyor.Emlak sektörünün nabzını tutan Hürriyet Emlak ve Türkiye’deki konut projelerini biraraya toplayan Hürriyet Emlak Projeland tarafından gerçekleştirilen anket sonuçları konut tercihleri konusunda ilginç verileri ortaya koydu.
Temel kriter: Depreme dayanıklılık
Sıfır konut arayanların büyük çoğunluğu bu tipteki yapıların sunduğu kampanya avantajları sebebiyle bu konutları tercih ediyor, sıfır konutları tercih edenlerin bir diğer sebebi ise bu konutların depreme dayanıklı olması. Ev arayışında olanların büyük çoğunluğu (%75) ev ararken konutun deprem bölgesinde olup olmadığına dikkat ediyor. Anket sonuçları ankete katılanların yüzde 42’sinin deprem açısından risk taşıyan bölgelerde oturduğunu da gösteriyor.
Sıfır konutlar kampanya fırsatlarıyla öne çıkıyor
Verilere göre ankete katılanların yüzde 30’u 15 yaş ve üzeri konutlarda yaşıyor. 0-5 yaş arasındaki konutlarda yaşayanların oranı ise yüzde 25. Sıfır konutlara olan ilgi artmaya devam ediyor. Sıfır konutları ve sıfır konut projelerini tercih edenlerin yüzde 40’ı bu projelerin sunduğu kampanya fırsatlarından dolayı bu tipteki konutları tercih ediyor. İkinci sırada ise sıfır konutların depreme olan dayanıklılığı geliyor, sıfır konut arayanların yüzde 23’ü bu konutların depreme dayanıklı olduğunu düşünüyor. Sıfır konutlar ayrıca sağladıkları sosyal alanlar (%21) ve güvenlik nedeniyle de (%16) tercih ediliyor.
Depreme dayanıklı binalarda yaşamak şart
Anket sonuçlarını yorumlayan Hürriyet Emlak Pazarlama Direktörü Yusuf Mert Yılmaz, “Ev ararken hepimizin farklı kriterleri var. Ulaşım imkânları, konut fiyatı, bulunduğu kat, kullanılan malzeme ilk akla gelen kriterler, ancak bina yaşı ve binanın depreme dayanıklılığı dikkat edilmesi gereken faktörlerin başında geliyor. Eski binalar daha fazla deprem riski taşıdığından yatırımcı bina yaşı daha genç olan konutları tercih etmeye devam ediyor” diyor.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°