DEVRİM NİTELİĞİNDE ÖRGÜTLENME MODELİ!
Manşet Haber 25.08.2016 15:09:05 0

DEVRİM NİTELİĞİNDE ÖRGÜTLENME MODELİ!

DEVRİM NİTELİĞİNDE ÖRGÜTLENME MODELİ!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Ayhan Barut, ilçe başkanları, il ve ilçe eğitim ve bilişim sekreterleri,  “Sandık Çevresi Örgütlenme” modelini masaya yatırdı. Tüm ilçe örgütlerinin her sandık için bir kadın ve bir erkek parti üyesini sandık sorumlusu olarak belirlemesi gerektiğini belirten Barut, “Bu model CHP’nin örgütlenme çalışmalarında bir devrim, seçimlerde başarı da kaçınılmaz olacak” dedi.

CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, ilçe başkanları, Bölge Eğitim Koordinatörü Mustafa Çinkılıç,  İl Bilişim Sorumlusu Ahmet Dardağan, İl Eğitim Sorumlusu Şeniz İl, ilçe eğitim ve bilişim sekreterleriyle birlikte Adana İl Başkanlığı Ahmet Albay Toplantı Salonu’nda CHP’nin yeni örgütlenme modeli olan sandık çevresi örgütlenmesinin uygulanma yöntemlerini masaya yatırdı.chp_orgutlenme (1)

Türkiye’nin geleceği için CHP’nin en ücra sokaklarda dahi örgütlenmesi ve tüm yurttaşlara ulaşabilmesi gerektiğinin altını çizen Barut, sandık çevresi örgütlenmesiyle bunu gerçekleştireceklerini kaydetti.

Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Aytuğ Atıcı’nın öncülüğünde başlatılan sandık çevresi örgütlenmesi için tüm ilçe örgütlerinin her sandık için biri kadın biri erkek en az iki sandık görevlisi ataması gerektiğini aktaran Barut, “İl, ilçe örgütleri, kadın ve gençlik kollarının tek başlarına kentin her tarafında örgütlenme çalışması yapabilmesi pek olanaklı değil. Ancak bu örgütlenme modelinde partililerimiz daha aktif rol alacağı için, yaklaşık 10 bin kişinin üç yıl boyunca aktif olarak görev yapacağı bir örgütlenme ağı kuracağız” diye konuştu.chp_orgutlenme (2)

İlçe örgütleri tarafından atanan görevlilerinin aldıkları eğitimden sonra sadece sorumlu oldukları sandıklarda oy kullanan yurttaşlarla ilişki kuracağını aktaran Barut, “Bu modeli gerçek anlamda uygulayabilirsek bu partimiz için devrim niteliğinde olacak ve doğal olarak iktidarın kapısını da sonuna kadar açmış olacağız. Dolayısıyla seçimlerde başarı da kaçınılmaz olacak” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°