DOĞU AKDENİZ’İN TURİZM MERKEZİ OLACAK
KÜLTÜR-SANAT 20.06.2017 20:10:21 0

DOĞU AKDENİZ’İN TURİZM MERKEZİ OLACAK

DOĞU AKDENİZ’İN TURİZM MERKEZİ OLACAK

Adana ile Beyrut arasında turizm ve ticaret köprüsü kurulması amacıyla başlatılan 'Beyrut Projesi' kapsamında Lübnan'a giden Adanalı iş heyeti Lübnan Başbakanı Saad Hariri’yi ziyaret etti.
Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe ile TÜRSAB ve Adana Ticaret Odası’na üye toplam 38 kişiden oluşan heyet, Lübnan ile turizm öncelikli iş ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde görüşmelerde bulundular.
Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile gerçekleşen görüşme sonrası bir açıklama yapan Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, geçtiğimiz yıl 300 bin Lübnan vatandaşının Türkiye’ye turistik amaçla geldiğini belirterek, Türkiye’den Lübnan’a giden Türk turist sayısını arttırmaya çalışacaklarını belirtti. Proje kapsamında Adana ayrıca, Antakya, Mersin, Kapadokya gibi turistik bölgelerin gelişimine de katkıda bulunacak.
Günde 15 uçak kalkıyorAdana - Beyrut Projesi (1)
Erciyes, 'Günde neredeyse 15'e yakın uçak seferini de dikkate alırsak aslında Lübnan bizler için önemli bir turizm destinasyonu olabilir. Sayın Başbakan da çalışmaların beraber yürütülmesi noktasında desteğini sürdüreceğini ifade etti. Biz Türkiye olarak Lübnan ile turizm de dahil olmak üzere her alanda ilişkilerimizin daha da geliştirilmesini arzu ediyoruz' açıklamasında bulundu.
Beyrut Projesi
ATO ile Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş. (ATAK) tarafından, Adana ile Beyrut arasında turizm ve ticaret köprüsü kurulması amacıyla geçen yıl 'Beyrut Projesi' başlatılmıştı.
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Menevşe ve beraberindeki heyetin Ağustos 2016'da Lübnan'a gelerek başlattığı Beyrut Projesi, Lübnanlı turizmcilerin kasım ayında Adana'ya gelmesi ile devam etmişti. Geçtiğimiz yıl Adana’da gerçekleşen ve Beyrut Ticaret, Sanayi ve Tarım Odalar Federasyonu Başkanı Muhammed Şukeyr ve üst düzey federasyon yetkililerin katılımı ile gerçekleştirilen toplantılarda Adana'da üretilen ürünlerin Lübnan pazarına satışı ve Lübnanlı işadamlarının Ortadoğu ve Afrika pazarlarındaki güçlü ticaret ağının ortaklaşa kullanılması konusunda mutabakata varılmıştı.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°