Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, Türk Lirasındaki değer kaybının bu dönem yine eczane ekonomilerinin ciddi anlamda konuşulacağı bir dönem olacağını belirterek, “Döviz kurlarındaki artış eczane ekonomisini olumsuz etkileyecek.”dedi.
Adana Eczacı Odasının 2017-2018 Olağan Mali Genel Kurulu yapıldı. Adana Eczacı Odası’ndaki genel kurula, CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Güney Ecza Kooperatifi Başkanı Tarkan Bir, Sağlık İl Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Ecz. Yüksel Coşkun ve eczacılar katıldı.
Son yıllarda Türkiye’de bir çok evrensel değer ve doğruların halkla tartıştırıldığına değinen Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, şöyle dedi:
“Bu tartışmalar üzerinden bir kutuplaşma yaratıldı, bunun üzerinden de maalesef siyaset yapıldı. İnsan hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, hukuku, adaleti, yolsuzlukları, darbeyi, terörü, savaşı, maalesef Atatürk’ü, laikliği, Cumhuriyeti sürekli bizlere tartıştırdılar. İnsanları durduğu yere ideolojilerine göre bu tartışmaların bir kısmı kabul edilebilir ama Ulu Önderimiz Atatürk ve Cumhuriyet değerleri üzerinden yapılan tartışmaları doğru bulmadığımızı, bu tartışmaları yapanları ciddi anlamda bu kürsüden kınadığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Oda yönetimi olarak tıpkı dün olduğu gibi bugünde bundan sonrada özellikle Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı olacağız. Bundan bir kaç ay önce Atatürk’ü Cumhuriyet değerlerini eleştirenlerin bugün bu değerlere sahip çıkmaya çalışmalarını da inandırıcı bulmadığımızı belirtiyorum. “
Ülkede yaşadıkları sorun ve sıkıntılara paralel eczacılık mesleğinde de gerek konjukturel gerek yapısal bir çok sıkıntı yaşadıklarının altını da çizen Özkan, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“İlaç fiyatlarında yaşanan artış, global bütçede ilaca ayrılan pay ve yaşanan artış, SGK protokolleriyle eczane ekonomilerine aktarılan ekonomik kaynak bir nebzede olsa bu tartışmayı ötelemişti fakat döviz kurlarındaki dalgalanma, TL’deki değer kaybı bu dönem yine eczane ekonomilerinin ciddi anlamda konuşulacağı bir dönem olacak. 2017 yılında Türkiye’de ilaca 23 milyar TL civarında para ödendi. Bu paranın %55’i ithal ilaca, %45’i yerli ilaca ödendi. İki milyar yüz milyon kutu ilaç sarfiyatı yaşandı. İthal ilacın yanında yerli ilaç dediğimiz ilaçlarında etken maddelerinin ithal olduğunuda düşündüğümüzde bizim gibi dövize endeksli, ithalata dayalı meslek gurupları bu krizi en yoğun şekilde hissedecektir. Dövizin halkı yakıcı etkileri daha başlamadan, ilaç firmaları vadeleri yavaş yavaş azaltmaya başladı. Eczanelerdeki %10-12 mal fazlası bugün %5-6’lara düşmeye başladı. Dağıtım kanalları da boş durmadı, 30 günlük vadeleri direkt geriye çektiler. Eczane açılışlarında 5 ay ödemesiz 8 ay vadeli işlem yapılırken bu durum 4 ay ödemesiz 4 ay vade bir de %40’ları bulan peşinatlar istenmeye başlandı. Ama peşin çalışan eczanelerin iskontoları artırılmadı. Bu süreçte küçük büyük eczane demeden maalesef tüm eczacılarımız bu sıkıntılardan olumsuz etkilenecektir.
“TASARRUF YAPMALIYIZ”
Öncelikle eczanelerimize kaynak aktarmamız lazım. Eczanelerimizi maalesef küçültmemiz gerekecek. Stoklarımızı eritmemiz gerekecek. Hayatımızın her alanında; evimizde yediğimiz ekmeğimize varana kadar eczanemizde tasarruf yapıp, eczane işletme giderlerini mutlak surette düşürmemiz gerekecek. Bu süreçte mümkünse bankalardan kredi almamak, faiz ödememek gerekecek. Bunların hiç biri olmasa, sadece dövizdeki artış oranında ilaca zam yapılsa bizler rahatlayabilir miyiz? Tabiki rahatlayabiliriz. Ama Türkiye’de ilaç fiyatlarına artış o kadar kolay olmuyor.”
“İSTİHDAM KONUSUNDA YOL HARİTASI OLMALI”
Bir diğer sıkıntılarının istihdam sorunu olduğunu söyleyen Ersun Özkan, “Eczacılık fakültelerinin sayısı azalsın diyoruz azaltılmıyor, yenisi açılıyor. Kontenjanlar azaltılsın diyoruz azaltılmıyor. Bugün yılda 2500 eczacı eczacılık fakültelerine giriş yapıyor. Yaklaşık beş yıl sonra 10 – 12 bin eczacımız eczane açamayacak ve bunlar Eczacı Odalarına, Türk Eczacıları Birliğine ve hükumete gidip iş isteyecekler. Peki bunlar iş bulamazsa ne olacak? Bu konuda bir yol haritası olmalıdır.” diye konuştu.
