DUMLUPINAR’A SPOR KOMPLEKSİ
Manşet Haber 29.05.2018 22:09:06 0

DUMLUPINAR’A SPOR KOMPLEKSİ

DUMLUPINAR’A SPOR KOMPLEKSİ

Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği(DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Cumhuriyet’in temelinin atıldığı Şehitler Diyarı Dumlupınar’da olmanın gururunu yaşıyoruz. Kuvayi Milliyeci bir dedenin torunu olarak, Dumlupınar’a sahip çıkmak boynumuzun borcu” dedi. Başkan Çetin, teknik ekibiyle birlikte gittiği Dumlupınar ilçesinde, spor kompleksi inşa etmek için çalışmalara başladı. Dumlupınar Belediye Başkanı Niyazi Tezcan, Başkan Çetin’e teşekkür etti.
Türkiye’nin en güvenilir kişisi ve Usta Televizyoncu Uğur Dündar’ın çağrısı üzerine, Kütahya’nın Dumlupınar ilçesini kardeş şehir ilan eden ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Dumlupınar’a sahip çıkan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Kuvayi Milliyeci bir dedenin torunu olarak, Cumhuriyet’imizin temellerinin atıldığı Dumlupınar’a sahip çıkmak hepimizin görevi. Biz de bu görevi yerine getirerek, Sayın Uğur Dündar’ın çağrısına katkı koymaya çalışıyoruz” dedi.

Dumlupınar ilçesine, Başkan Yardımcısı Ali Arslanlıoğlu, Fen İşleri Müdürü Cihan Bayram ve Park Bahçeler Müdürü Serdar Biçan’la birlikte giden Başkan Soner Çetin, ilçede Uğur Dündar ve Dumlupınar Belediye Başkanı Niyazi Tezcan’la biraraya geldi. Başkan Tezcan’ın spor tesisi talebi için teknik ekibi yer incelemesi yapmak üzere görevlendiren Başkan Çetin, “Türkiye’nin en güvenilir kişisi olan Sayın Uğur Dündar’ın, Dumlupınar için çağrısına kayıtsız kalamazdık. Biz de harekete geçerek, araç ve iş makinesi tahsisi yaptık. Bununla da yetinmeyip, Belediye Başkanımız Sayın Niyazi Tezcan’ın spor tesisi eksiğini gidermemizi istemesi üzerine, ekibimiz sahada inceleme yaparak, çalışmalarına başladı. Buranın en kısa zamanda projesini hazırlayıp, hayata geçireceğiz. Dumlupınar’ımızın en büyük eksiklerinden biri olan spor tesisinin açılışı yapacağız” diye konuştu.
Dumlupınar’ın hakettiği hizmetleri alabilmesi ve milli ruhun yaşatılması için hareke geçen Usta Televizyoncu Uğur Dündar’a da teşekkür eden Başkan Soner Çetin, “Böylesine önemli bir görevi üstlenen Sayın Uğur Dündar’a, bizlere buralarda hizmet etme imkanı tanıdığı için teşekkür ederiz. Dumlupınar için elimizden ne geliyorsa yapmak bizim boynumuzun borcu” ifadesini kullandı.
Dumlupınar Belediye Başkanı Niyazi Tezcan da, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ve ekibine, yardımları ve çalışmaları için teşekkür etti.
Başkan Soner Çetin, milli mücadele için çocuk yaşlarda düşmana karşı savaşan ve şehit olan Adanalı şehitlerin anıt mezarlarını da ziyaret ederek, Dumlupınar Şehitliği’nde kahraman vatan evlatlarının mezarlarına karanfil bıraktı.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°