ECZACILIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE ÖDÜL
Manşet Haber 16.03.2019 23:21:41 0

ECZACILIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE ÖDÜL

ECZACILIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE ÖDÜL






Çukurova
Üniversitesi (ÇÜ) Eczacılık Fakültesi öğrencileri, Türk Eczacılar Birliği
Gençlik Komisyonu (TEBGK) tarafından düzenlenen Türkiye’deki eczacılık
öğrencilerinin katıldığı TEBGK 2. Ulusal Kongresi’nde “Okul Öncesi Çocuklarda
Sağlık ve Eczacılık Alanında Bilgilendirme” başlıklı poster çalışmaları ile
üçüncülük ödülünün sahibi oldu.





Sosyal sorumluluk projesi dersi kapsamında Doç. Dr. Fatma Aydınoğlu danışmanlığındaki Eczacılık Fakültesi öğrencileri Abdülmüttalip Gökçeoğlu, Merve Durgunlu, Nisa Dursak, Mehmet Erbay, Neziha Eren, Kübra Gönbe, Gizem Gül ve Göksu Eylül İlkar okul öncesi yaş grubunu bilgilendirmek amacıyla, ilaç, sağlık ve benzeri konularda resimleri içeren “Açılın Ben Eczacıyım” isimli boyama kitabını tasarladı.









Ders
Kapsamında Projelendirip, Sahada Uygulayıp Kongrede Sunum Yaptılar.





Boyama
kitabının tasarlanması aşamasında, ÇÜ Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinin görüş ve
katkılarını alan öğrenciler boyama kitaplarını ÇÜ Anaokulunda
gerçekleştirdikleri oyun halindeki sunum sonrasında boyama kalemleriyle
miniklere hediye etti. 





Sosyal
Sorumluluk Dersi Kapsamında Yaptıkları Proje İle Üçüncülük Ödülü Aldılar.





Bu
etkinliğin ardından Eczacılık Fakültesi 3. Sınıf Öğrencileri Kübra Gönbe ve
Merve Durgunlu, “Okul Öncesi Çocuklarda Sağlık ve Eczacılık Alanında
Bilgilendirme” başlıklı projelerini, TEBGK 2. Ulusal Kongresi’ nde poster
bildirisi olarak sundu. İlgili çalışma, Kongre Bilimsel Kurulu tarafından
Poster Üçüncülük Ödülü’ne layık görüldü. 





 





 



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°