EĞİTİM OLMAYAN EĞİTİM MİDİR? EĞİTİM NEDİR?

EĞİTİM OLMAYAN EĞİTİM MİDİR? EĞİTİM NEDİR?


“Eğitim olmayan, eğitim olamayan eğitim midir” sorusu
zaten kendi içinde yanıtını taşıyor gibi gözükmektedir. Elbette “Eğitim olmayan
eğitim değildir” diye hemen yanıt verilebilir, “Bunu sormaya bile gerek yok”
denebilir, ancak gerek iletişim ve propaganda teknikleri gerekse eğitimin bir
“oluş” değil de “araç” olarak görülmesi maalesef eğitim olmayanın eğitimin
yerine geçirilmesine yol açıyor.





EĞİTİM DEĞİL ŞİDDET OLANLAR





Şiddetin en ağırlarından biri; mağdurun iradesinin ele
geçirilmesidir, bir kişinin bağımlı hale getirilmesidir -ki uyuşturma,
köleleştirme ve angarya evrensel hukuk normlarında da artık yasaktır-.





Şiddet, bir kişinin iradesine rağmen, onun istemediği
şeylerin ona yapılmasıdır; örneğin birinin görüşünü açıklamasını yasaklamak da
onu görüş açıklamaya zorlamak da şiddettir.





Şiddet örneğini bilerek veriyorum. Şiddet; birinin
istemediği bir şeyi ona yapmak ve istese bile bilerek onun zararına olan şeyler
yapmaktır. Yani iki asgari ölçüt “Zarar verme” ve “İradesine rağmen yapmadır.”





Çocukların zararına olan şeyler eğitim değildir,
şiddettir. Çocukların (ailelerinin) iradelerine rağmen yapılanlar da eğitim
değildir, şiddettir.





Küçücük yaşta çocukların veya yetişkin olsa bile birinin
tecavüzcüsüyle evlenmeye zorlanması nasıl ona yapılmış bir iyilik değilse
çocukların onlara faydası olamayan talim terbiyesi de eğitim değildir.





“Türban” konusu çok önemli bir tartışmayı
oluşturmaktadır, güncelliğini de sadece Türkiye’de değil tüm Avrupa’da
korumaktadır. Burada “irade” meselesi var ki, bireysel veya aile gibi kolektif
düzeyde “irade ölçütü” açısından, onlar türbansız çocuklarını okula göndermek
istemiyorsa veya karma eğitim örneğinde “erkek çocuklarla” (karma sınıflarda)
öğrenim görmesini istemiyorsa “iradelerine rağmen” buna zorlanacaklar mı?





Burada şiddetin birinci ölçüsünü de birlikte dikkate
almak gerekiyor. Ailelerin çocuklarına (yasal sınırla 18 yaşından küçüklere)
türban giydirmesi “şiddet” midir, değil midir? Onların beden, ruh (kafa,
özerklik) ve sosyal sağlıklarını destekleyici midir değil midir? Çocukları
iklim, estetik vb. ihtiyaçlar dışında tek tipe, tek tip giyim kuşama zorlamak
(Buna alıştırmaya çalışmak) şiddet midir değil midir?





Bazı Uzak Doğu kültürlerinde ayaklar küçük görünsün diye
çocuklara dar ayakkabı giydirmek şiddet midir değil midir? Veya Japonya’daki
gibi 18 yaşından küçük kadınları “Geyşalığa hazırlamak” şiddet midir değil
midir?





“Zorunlu din dersi” daha da önemli bir konuyu
oluşturuyor. Burada irade de yok sayılıyor.





Ama sadece sorunlu din dersi de değil “sorunlu etnik
tarihler”, “savaşçılık dersleri”, “ayrımcılık içeren müfredatlar” veya benzeri
doktrinizasyonlar bilgi verme midir şiddet midir?





O halde eğitim olan nedir sorusuna yeniden dönmek
gerekiyor.





PİSA’NIN ÖLÇTÜĞÜ NE?





Çin, Kore-Japonya, ABD ve İran-Suudi Arabistan Örnekleri





Japonya yerleşik otoriteye bağlılıkları (bu anlamdaki
disiplinleri) ve azimleri ile Türkiye’de hep örnek alınır. O halde Nazi
Almanyası da örnek alınabilir.





Çalışkanlık olumlu bir değerdir de yerleşik yapıları
sürdürmek ve üstünlüğü yakalayıp sürdürmek birer amaç olabilir mi?





PİSA sınavlarında Çin, Japonya, Singapur, Kore gibi
ülkeler çok yüksek başarı göstermektedir. Fende, dil-edebiyatta, matematikte en
yüksek başarı gösteren ülkelerdir.





Ama bendeki soru, ABD de dahil araçsallaşmış olanlar,
Doğu Bloku veya Sovyetlerin de belki geçmişte en başarısız olduğu husus,
eleştirel düşünce olmadan, yani çocukların oluş ve gelişimi değil de rejimlerin
sistemlerin üstünlüğü için verilen şeyler eğitim midir değil midir?





İran ve Suudi Arabistan değerlendirmeye bile girme
asgarilerini taşımamaktadır. Ne özgürlüğü ne de en asgarisi ile çocukların oluş
ve gelişimini dikkate alan talim terbiyeler eğitim midir?





Benim ölçütüm “kişi, toplum, dünya 1-beden (çevre ve
kalkınma), 2-ruh (özgürlükler, irade, bilinç) ve 3-sosyal (barış, dayanışma)
sağlığına” katkı sunmayanlar eğitim olmayanlardır –sağlıksızdır, hatta bazıları
şiddettir-.





Ama zaten PİSA da OECD aracı olup tam da yerleşik
yapıları sürdürme becerilerini veya araçsal teknik bilgiyi ölçtüğü
söylenebilir. PİSA’nın sosyal bilimlerden kaçınması, eleştirel düşünme ve
becerileri ölçüp ölçmediği ciddi bir sorudur.





EĞİTİM OLAN NEDİR?





Beden-ruh-sosyal sağlığını koruma ve geliştirme bilgi ve
becerileri kazanması; bilgi, bilinç kazanması, akıl yürütme-düşünme becerileri
kazanması, özerklik ve özgür bir kimlik kazanması, kazandığı bilgi bilinci ve
düşünme becerilerini hayatında kullanması, doğa-diğer canlılar ve insanlarla
birbirini destekleyici şekilde yaşama becerileri kazanması insanın bizzat
“oluşu”dur. 





Bunlar araç değil amaca (oluşa dair) etkinlik ve
eylemlerdir. Bunlara dair olanlar eğitim sayılabilir, bunlara zarar verenler
ise eğitim olmayan, dahası eğitim karşıtı etkinlik, uygulama, eylemlerdir.





ELEŞTİREL BİLİNÇ KAZANDIRMAYAN EĞİTİM DEĞİLDİR





Talim terbiye ve okullar; dincilerin, millet veya
ülkelerin üstünlük arayışının, sınıfsal olarak da üstünlerin üstünlük
arayışının ana araçlarından biri olarak görüldüğünden sürecek, sürdürülecek.





Antik Yunan’da bile çocukların yetiştirilmesi öncelikle
“iyi insan” olsunlar diye değildi ne yazık ki. Ana motif, yurttaşların bedenen
güçlü ve asker olarak yetiştirilmesi (cengaverleşmesi), ikincisi
otoriteye-siteye bağlılığının (yurttaş sadakatinin) sağlanması idi. Gramer
(ortak dil) ve jimnastik (bedenin güçlendirilmesi, savaşçılaştırılması) merkezi
roldeydi. Müziğin bile hangi halinin daha savaşçı veya daha duygusal etkiler
yaratacağı daha o zamandan ayarlanıyordu.





Sokrates’in yargılanmasının ana motifi herhalde en çok da
Atina Dinini (yerleşik gelenek ve yapıları) eleştirmeye, evrensel doğrulara
veya bilgide ilkeye doğru geçişten kaynaklanmış olabilir. Son savunmasında bile
pek öyle bilgili olmadığımı biliyorum, (o halde) sizlerin de benim hakkımda
doğru hüküm kuramayacağını biliyorum, çünkü eksik bilgiyle, mevcut değer ve ön
yargılarınızla hüküm vereceksiniz. Yani savunmasında bile yerleşik değerleri
kesin yüksek değer olmaktan çıkarıyordu. Atinalılar da onu bu yüzden idam etti.





Eğitimin en kritik kriteri “eleştirel düşünceyi” (Özgür
düşünceli kişi gelişimini) amaçlayıp amaçlamadığı sayılır. Eleştirel düşünceyi
(Çocukların özgür kişi oluşunu) desteklemeyenler ise eğitim değildir.



Adnan Gümüş

20.09.2019 19:55:55

YAZARLAR


“OMUZ OMUZA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ ”

“GAZETECİLER SEÇİM SONUÇLARINA ENGELSİZ ULAŞABİLMELİDİR”

KEREM ŞAHİN TMMOB ADANA İKK SEKRETERİ

DEM EŞBAŞKAN ADAYLARI: ADANA’DA İTTİFAK YOK DEM PARTİ VAR!

TÜRKEŞ: ADANALILAR HİZMETİN EN İYİSİNİ HAK EDİYOR

CUMHUR İTTİFAKI 5’İ BİR YERDE

TEMİZLİK TAKINTISI NEDİR? KİMLER DE GÖRÜLÜR?

İKLİM DOSTU KENTLER İÇİN YEREL YÖNETİM ADAYLARINA ÇAĞRI

OYA TEKİN SEYHAN İÇİN EN BÜYÜK HAYALİNİ AÇIKLADI

DIŞİŞLERİ BAKANI FİDAN: HALİL NACAR’IN YANINDAYIZ

TUİK: KRONIK HASTALIĞI OLAN 65+ YAŞTAKI KIŞILERIN ORANI %78, 7

İMO: ŞANTİYELERDE, MÜHENDİSLERE YÖNELİK ŞİDDET SON BULSUN!

ÇAY, AVRUPA VE AMERİKA PAZARINA ODAKLANACAK

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’TA “TEMİZLİK” YANITI

ADANA’DA 96 OTOMOBİL MOTORU

GÖÇMEN, “HALKÇI BELEDİYECİLİK TAAHHÜTNAMESİNİ” İMZALADI

MURAT SANCAK’TAN İLGİNÇ PAYLAŞIM!