EĞİTİMİ TERK ETME ORANINDA BİRİNCİYİZ
Manşet Haber 10.07.2018 12:14:46 0

EĞİTİMİ TERK ETME ORANINDA BİRİNCİYİZ

EĞİTİMİ TERK ETME ORANINDA BİRİNCİYİZ

Türkiye 18 ila 24 yaş arasındaki insanlar arasında lise eğitimini tamamlamadan eğitimi terk eden en yüksek ülke olurken, eğitimden erken ayrılma oranının Avrupa Birliği ülkeleri oranına göre çok yüksek olduğu anlaşıldı.
Ajans Press’in Avrupa İstatistik Ofisi 2016 Raporu’ndan ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye lise eğitimini tamamlamadan eğitim hayatını terk etmiş olanlarınoranının en yüksek olduğu ülke olarak belirlendi. Böylelikle, Türkiye’de18 ila 24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 34,3’ü eğitimini tamamlamadan sonlandırırken, eğitimden erken ayrılma oranıyla Avrupa Birliği ülkelerinin çok üstünde olduğu anlaşıldı. Listenin birinci sırasında yer alan Türkiye’nin en yakınında yer alan ülke ise yüzde 19,8 ile İzlanda oldu. Malta ise yüzde 19,6 oran ile onları üçüncü sıradan takip etti. Buna karşın eğitimi terk etme oranın en düşük olduğu ülke yüzde 2,8 ile Hırvatistan olurken, İsviçre ve Litvanya 4,8 oranıyla listenin ikinci sırasında yer aldı. Liseyi bitirmeden eğitimden ayrılma oranında AB ortalaması ise 10,6 olarak tespit edildi.
Raporda, Türkiye’nin coğrafi bölgeler arasındaki eğitimi terk etme oranları da yer alırken, lise mezuniyeti olmadan eğitimini bırakmış öğrencilerin en yüksek olduğu yer yüzde 51,6 ile Güneydoğu olarak belirlendi. Güneydoğu Anadolu’yu da yüzde 46,6 ile Doğu Anadolu takip etti. Eğitimini terk edenlerin en düşük olduğu coğrafi bölge ise Doğu Karadeniz olarak kayıtlara geçti. Eğitimi bırakma oranları cinsiyet bakımından incelendiğinde de; 18 ile 24 yaş arasındaki erkeklerin lise mezuniyeti öncesi eğitimi terk etme oranının yüzde 32,3 olduğu görüldü. Kadınlarda ise bu oranın yüzde 35,8 oranla erkeklerden daha yüksek olduğu anlaşıldı.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°