“EKONOMİDE KADININ FARKINDALIĞINI ARTTIRMALIYIZ”
Manşet Haber 11.12.2018 21:43:32 0

“EKONOMİDE KADININ FARKINDALIĞINI ARTTIRMALIYIZ”

“EKONOMİDE KADININ FARKINDALIĞINI ARTTIRMALIYIZ”






“EKONOMİNİN
BİRÇOK VİRAJINDA YERİMİZİ ALMALIYIZ”





Adana
ve İzmirli iş kadınları, ortak amaçlarının kadınları güçlendirmek olduğunu
söyleyerek “Girişimci kadın sayısı artarsa ekonomi güçlenir, ekonomi güçlenirse
Türkiye güçlenir. Bunun için bireysel değil takım olarak çalışıyoruz.” dediler.





Adana
İş Kadınları Derneği (İŞKAD),  İzmir İş Kadınları Derneği’ni (İZİKAD)
ağırladı.





Girişimci
her kadının ekonomiyi güçlendirdiğini söyleyen Adana İş Kadınları Derneği
(İŞKAD)Başkanı Berman Mantı, şöyle konuştu:





 “Kadını iş hayatına kazandırmaya yönelik her
türlü işbirliğini hayati derecede önemsiyor ve tüm gücümüzle destekliyoruz.
Kadına dair önemli sorunların giderilmesi için kadının önce kendisi için
üretmesi ve ekonomik özgürlüğe kavuşması gerekmektedir. Kadınlarımız finansal
bağımlı olmayacak kadar üretken ve yeteneklidir. İşte bu potansiyelin
farkındalığını kadınlarımız nezdinde artırmamız ve sistemselleştirmemiz lazım.
Bu amaçtan dolayı ülke genelindeki iş kadın derneklerinin birbiriyle
entegrasyonu çok önemli. Birlikte adım atacağımız önemli projeler
geliştirmeliyiz. Ekonominin bir çok virajında erkek hakimiyeti çok üstün. Artık
ekonominin keskin virajlarında kadın girişimcilerin yer almasının ihtiyatlı bir
ekonomimin ön şartı ve hedefi olmalıdır.”  





HURİYE
SERTER, “BİRLİKTE GÜÇLENMELİYİZ”





Ege
kokusunu Adana’da duyduklarını belirten İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD)
Başkanı Huriye Serter, konuşmasında “Bizler başka kadınlar için çalışıyoruz.
Hepimiz ekonomi üretiyoruz. Amacımız laf değil, iş üretmek. Birlikte olmak,
işbirliği yapmak, birbirimizi güçlendirmek için buralardayız. Mesleki
eşleştirme yapalım. Birbirimizden tedarik zinciri oluşturalım. Alış veriş
yapalım. Birilerinden bir şeyler beklemeyerek kendi kendimizi görünür kılıp
güçlendirelim. İş dünyası kadının gücünü yanına alırsa daha da büyür. Çünkü
kadınlarda müthiş potansiyel var. Girişimcilik ruhuyla kadınlar giderek daha da
güçlenecektir.” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°