EMEKÇİLERE EMEKLERİNİN HAKKINI VERECEĞİZ
Manşet Haber 13.06.2018 12:39:22 0

EMEKÇİLERE EMEKLERİNİN HAKKINI VERECEĞİZ

EMEKÇİLERE EMEKLERİNİN HAKKINI VERECEĞİZ

CHP Adana Milletvekili Adayı Avukat Oya Tekin, Adana'daki mevsimlik işçilerin, ulaşımdan barınmaya, temel sağlık hizmetlerinden sosyal güvenceye kadar birçok konuda mahrumiyet yaşadığına dikkat çekti.
Mevsimlik işçilerin, günlük 12-13 saate varan çalışma sürelerinde, güneşin altında sürekli kalmaları nedeniyle sağlık sorunları yaşadıklarına dikkat çeken Tekin, 'Ayrıca yaşam ve barınma koşulları ile çalışma koşulları nedeniyle; anayolların yarattığı tehlikeler, trafik kazaları, boğulma, kanala düşme gibi tehlikelerle karşı karşıyalar. Dahası, tarımda kullanılan kimyasallara da doğrudan maruz kalmalarının yanı sıra, dengeli ve temiz beslenemediği için sağlık yönünden riskli bir grup oluşturmakta' ifadelerini kullandı.
SOSYAL GÜVENCELERİ YOK
Mevsimlik tarım işçilerinin büyük çoğunluğunun sosyal güvencesi olmadığına dikkat çeken Tekin, '2011 yılına kadar sosyal güvenlik sisteminin açıkça dışında bırakılan mevsimlik tarım işçileri, 2011 yılından sonra da sosyal güvenlik sisteminin çarpıklıkları nedeniyle yine güvencesiz şekilde yaşamakta' diye konuştu.
Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Mevsimlik tarım işçileri, çalışma saatleri dışında da çoğunlukla çadır ya da barakalarda elektrik, su, kanalizasyon imkânları olmadan yaşıyorlar. Çalışma ve barınma koşulları nedeniyle, diğer işçilerden farklı sağlık ve güvenlik tehditleriyle karşılaşıyorlar. Aileleriyle birlikte mevsimlik tarım işçiliği yapan çocuklar, sağlık, beslenme, barınma ve hijyen koşullarından uzak büyüyor; eğitim haklarını yitiriyor; bedensel ve ruhsal bakımdan büyük zararlar görüyorlar. Kadınlar “ücretsiz aile işçisi” statüsünde çalışırken, toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümünün bir sonucu olarak “evdeki kadın” ve “tarladaki ırgat” olarak tanımlanıyorlar.
KADINLAR 33, ERKEKLER 43 LİRA ALIYOR
Kadınlar tarlalarda günde 12-14 saat arası çalıştıktan sonra ev ve bakım işlerini de yapıyorlar. Kadın, erkek ve çocuklara ödenen ücret cinsiyet ve yaş hiyerarşisi ile belirleniyor. Birçok durumda kadın işçilerin ücretleri erkek işçilere göre düşük. TÜİK’in 2016 yılı verilerine göre kadın işçiler günlük 33 TL, erkek işçiler 43 TL ücret alıyorlar.'
Tekin, 24 Haziran'ın, ezilen tüm kesimler için yeni bir dönem olacağını ifade ederek, 'Biz, CHP olarak, tüm emekçilere emeklerinin hakkını vereceğiz. Bir dönem asgari ücret planımızla dalga geçen hükümet, hemen ardından dediğimizi yaptı. Demek ki oluyormuş. Merak etmeyin, projeyi üreten biziz ve biz daha iyisini yapacağız.'

NÜKLEER SANTRAL İHALELERİ GÖZDEN GEÇİRİLECEK

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesini ziyaret ederek Şube Başkanı Mehmet MAk, Yönetim Kurulu üyeleri ve EMO üyeleri ile görüş alış verişinde bulunan CHP Adana Milletvekili Adayı Av. Oya Tekin, “Ülkemiz elektrik üretimi için ithal kömür, doğal gaz, fuel- oil gibi kaynaklara yıllık yaklaşık 20 milyar dolar ödemektedir. Aynı zamanda bu kaynaklar çevre kirliliğine de yol açmaktadır. CHP iktidarında yerli kaynaklar ile güneş ve rüzgârdan elektrik üretimi teşvik edilecek. Mersin’deki Akkuyu nükleer santrali ihalesi de gözden geçirilecek.” dedi


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°