“EN UCUZ ASFALTI BİZ ALIYORUZ”
Manşet Haber 20.10.2019 21:53:19 0

“EN UCUZ ASFALTI BİZ ALIYORUZ”

“EN UCUZ ASFALTI BİZ ALIYORUZ”

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, ilçede hangi sokağın asfalt ihtiyacı olduğunu bildiklerini belirterek, “Asfalt çalışmalarına başladık. Bitüm fiyatlarındaki artış nedeniyle bir süredir asfalt üretimi yapılmıyordu ancak bu sorun aşıldı. İddia ediyorum Türkiye’de en uygun fiyatla asfaltı biz alıyoruz. yağışlar başlamadan acil bölgelerden başlayarak asfalt dökmeye başladık” dedi.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, 5 buçuk yıldır olduğu gibi hiç aksatmadan sürdürdüğü halk günü toplantısında yine vatandaşların karşısına çıktı, önemli açıklamalarda bulundu, sorun dinledi.
Vatandaşlara söz vermeden önce önemli gelişmelere ilişkin görüşlerini vatandaşlarla paylaşan Başkan Soner Çetin, belediye ekiplerinin asfalt çalışmalarına başladığının müjdesini vererek, kısa zamanda bu konuyu Çukurova’da sorun olmaktan çıkaracaklarını söyledi.
Başkan Soner Çetin, “Nerede, hangi sokakta yol sorunu var biliyoruz. Dövizdeki yükseliş nedeniyle bir süredir fiyatlar arttığı için bitüm üretimi ülkemizde durmuştu. Şimdi yeniden üretim başladı biz de asfalt almaya başladık. Ekiplerimiz Huzurevleri, Belediyeevleri ve Yüzüncüyıl gibi mahallelerde çalışmalarını sürdürüyor. Kısa sürede bu konuda sorun kalmayacak” dedi.
Türkiye’de en uygun fiyatla asfaltı Çukurova Belediyesi’nin aldığını açıklayan Başkan Soner Çetin, “Belediyenin parasını harcarken titiz davranıyoruz. Her konuda olduğu gibi asfalt alırken de kılı kırk yarıyoruz ve en uygun fiyatı buluyoruz. Yağmurlar başlamadan sorunu çözeceğiz. Acil olan bölgelerden asfalt dökmeye başladık” şeklinde konuştu.
GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUM
Zaman zaman okullarda gençlerle buluşup söyleşi yaptığını kaydeden Başkan Soner Çetin, “Büyük Önder Atatürk ülkeyi gençlere emanet etti. Ben de gençlerimize güveniyorum. Çok güzel bir gençlik yetişiyor. Onlardan çok umutluyum. Herkesin bir siyasi görüşü olabilir. Ancak onlara hangi görüşten olursa olsun Atatürk ilkelerinden ayrılmamalarını tavsiye ediyorum” dedi.
HER İŞİN BAŞI SAĞLIK
Başkan Soner Çetin, konuşmasında Türkmenbaşı Tıp Merkezi ile belediyenin yaptığı protokole de değindiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Her işin başı sağlık. Zaman zaman sağlık kuruluşları ile protokol imzalıyoruz. Personelimizin de sağlığına önem veriyoruz. Bunun yanında emekli dinlenme, kadın sohbet ve dayanışma evlerinde çocuklarımız için kreşlerle sağlık taraması yapıyoruz. Çukurova halkının da sağlığını düşünüyoruz. Sizin sağlığınız bizim için çok önemli.”
Başkan Soner Çetin, konuşmasının ardından vatandaşlardan gelen soruları cevapladı, sorunları dinleyerek anında çözüm üretilmesi için gerekli birimlere talimat verdi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°