ERGÜL HALİSÇELİK BÜYÜKŞEHİR’DEN AYRILIYOR MU?
Manşet Haber 20.09.2019 19:45:44 0

ERGÜL HALİSÇELİK BÜYÜKŞEHİR’DEN AYRILIYOR MU?

ERGÜL HALİSÇELİK BÜYÜKŞEHİR’DEN AYRILIYOR MU?






Adana Büyükşehir Belediyesi’ne Genel Sekreter Yardımcısı olarak başlayan ve Genel Sekreterliğe atanacağı ifade edilen Ergül Halisçelik Çukurova Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. Halisçelik’in bu paylaşımı uzun süredir Genel Sekreterlik görevine atanmamasından rahatsızlık duyduğu bu nedenle de görevinden ayrılacağı iddiaları gündeme bomba gibi düştü.









CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu tarafından Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a Genel
Sekreter olarak atanması için siyasi kulislerde konuşulan Dr. Ergül Halisçelik’in
halen bu göreve atanmamasından rahatsızlık duyduğu ifade ediliyor.Halisçelik’in
kendisine yakın çevresine her an Ankara’ya dönebileceği mesajı verdiği ifade
ediliyor. Halisçelik’in evini Adana’ya taşıdığı çocuklarını da Adana’da
okullara kaydını aldırdığı da biliniyor.





Bu arada, Adana Büyükşehir
Belediyesi’nde Genel Sekreter Vekilliğine de zaman zaman Av. Türkan Eşli’nin
baktığı belirtiliyor. Büyükşehir ve CHP kulislerinde Zeydan Karalar’ın Genel
Sekreterlik görevine Genel Sekreter Yardımcısı Türkan WEşli’yi getireceği de
ifade ediliyor.





Adana Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulunan Dr. Ergül Halisçelik Çukurova Üniversitesi’nde derslere girdi ve sosyal medyadaki hesabından,İLİMDEN GİDİLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR! T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Adana Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevlerimin yanı sıra, ABD'de 2009 yılında Carnegie Mellon Üniversitesi’nde başlayan, Hacettepe, TED ve Başkent Üniversiteleri’nde devam eden Yarı Zamanlı Öğretim Görevliliğine, bu yıl da mezunu olmaktan gurur duyduğum ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ’nde İngilizce olarak “İKTİSADİ KALKINMA” dersiyle devam ediyorum…Umarım bürokraside, akademide ve uluslararası kuruluşlarda edindiğim bilgi birikimimi ve tecrübelerimi, beşeri sermayemizin ve aydınlık yarınlarımızın en önemli unsuru, umudumuz FİKRİ, VİCDANI & İRFANI HÜR, genç öğrencilerimizle paylaşıp yetişmelerine bir katkımız olur...” ifadelerinin yer aldığı paylaşımda bulundu.







YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°