ESKİŞEHİR’DE 14 MADALYA VE 3 KUPA KAZANDILAR
Manşet Haber 14.09.2018 09:39:33 0

ESKİŞEHİR’DE 14 MADALYA VE 3 KUPA KAZANDILAR

ESKİŞEHİR’DE 14 MADALYA VE 3 KUPA KAZANDILAR

Türkiye Kano Federasyonu faaliyet programında yer alan “Olimpik Umutlar Durgunsu Kano Yarışları” Eskişehir’de gerçekleştirildi.
Adana Gençlik Spor Kulübü Kano Sporcuları Eskişehir’de 14 madalya ve 3 kupa kazandılar.
Kano Federasyonu Adana İl Temsilcisi Harun Akıllı, Adanalı sporcuların Eskişehir’de büyük fark yarattıklarını söyledi.
Akıllı, “Gerçekleştirilen müsabakalarda sporcularımız 8 birincilik, 3 ikincilik ve 3 üçüncülük elde etmiştir. Dereceye giren sporcuları tebrik ediyorum. Çalışmalarımızın karşılığını almaya başladık. İnanıyorum ki gelecek müsabakalarda birincilik kürsüsüne daha çok sporcu ile çıkacağız. Madalyaların yanı sıra takım halinde yıldız kadınlarda birinci, minik kadınlar da ikinci ve yıldız erkeklerde ise üçüncü olduk” şeklinde konuştu.
Adana’nın durgunsu branşında büyük bir atılım kaydettiğini ifade eden Akıllı “ Adana Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Abdulkadir Ataşbak sporcularımıza büyük destek veriyor. Sorunlarımızın çözüm noktasında bizlerin her zaman yanında olması başarımızı artıran en önemli etkendir. Ayrıca Adana’nın Kano branşında TOHM olması altyapımızdaki sporcular için büyük bir şans” dedi.
Akıllı, Eskişehir’de düzenlenen müsabakalara Antrenör Fatih Gürcan Pekbahadır ile gittiklerini ifade etti.
-KİMLER DERECEYE GİRDİ?-
Gerçekleştirilen müsabakalarda dereceye giren sporcuların isimleri ve madalya aldığı kategoriler şu şekilde:
Doğa Güleken: K-1(1000, 500 ve 200 metre ) birincilik
Fatma Duru Akıllı: K-1 (1000,500 ve 200 metre ) birincilik
Emir Talha Keçeli: K-1 (1000 Metre) birinci, 500 metre üçüncü
Kıraç Tiniz: K-1 (1000 Metre) birinci, 500 ve 200 metre ikinci
Bünyamin Alkan C-1 (1000 Metre ) ikinci, 500 ve 200 metre üçüncü


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°