FANTASTİK BİR JEST OLABİLİR MİYDİ?
Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna 1989’dan
sonar ilk kez sosyal democrat bir Başkan CHP’li Zeydan Karalar seçildi. 79
üyeli meclisin çoğunluğu 50 üye ile AKP-MHP’den oluşan Cumhur İttifakında .
Sözcü Gazetesi’nin Adana Bürosu muhabiri Ceyhun Özgönül, sosyal medya hesabından ilginç bir değerlendirmesini paylaştı. Gzeteci Ceyhun Özgönül’ün “Fantastik Bir Jest Olabilir Meydi?” başlıklı değerlendirmesi şöyle:
“Meclisin ilk toplantısından önce gerek Zeydan
Karalar, gerekse Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, meclis üyelerine
hitaben verdikleri mesajlarda, “Bizler Hüseyin Sözlü ile uyum içinde çalıştık.
Partilerimiz farklı idi ama Adana’nın yararına olacak her türlü kararın
alınmasında desteğimizi verdik” dediler. Karalar ise meclisi birlik ve
beraberliğe çağırdı, “Gelin Adana’nın sorunlarını birlikte çözelim” dedi.
Bu yaklaşımlar, ABBB’nin ilk meclis toplantısında
Cumhur İttifakı tarafından bir jestle karşılanabilir miydi?
Örneğin; Cumhur İttifakı, Meclis başkanvekilliklerinden bir tanesini CHP ile
paylaşabilir miydi?
Bu siyaseten ‘fantastik” sayılabilecek soruyu sorma
nedenim şu:
Eğer, meclisin Cumhur kanadı, böyle bir tercihi yapsaydı - ki o zaman kendilerini ayakta alkışlamak gerekirdi - Adana’dan, Türkiye’ye örnek olacak bir yönetme iradesi ortaya konulmuş ve Adana kamuoyuna kentin geleceğini şekillendirme açısından büyük bir umut şırınga edilmiş olurdu.
Adana maça galip başlamış olurdu.
Bu bir eleştiri değildir, Cumhur İttifakının,
çoğunluk haklarını kullanması doğal bir sonuçtur. Tersi pozisyonda Millet
İttifakı da olsa aynısını yapardı.
Çünkü, Türkiye’de siyasetin gümüş tepsisi, böyle ikramları, nezaketi,
çoğulculuğu, partilerüstü anlayışı üzerinde taşıtmaya alışık değildir; titrer,
devrilir. Daha acısı, o sunumu yapmaya çalışan el olursa da kırılır!
Belki bir gün, bugün fantastik dediğimiz tavırlar, doğal hale gelir.
TESTİLER ÇARPIŞIRSA ADANA KIRILIR
Cumhur İttifakı’nın “dakika: 1, gol: 1” gerçekliği,
mecliste başkanlık makamına kök söktürecek bir politika izleyeceğinin işareti
olarak algılanabilir.
Ama nereye kadar?
Başkanlık makamı çok önemli yetkileri taşımaktadır. Adana’nın 15 ilçesine
yapılan tüm klasik hizmetleri gerçekleştirmektedir. İhtiyaçlar
karşılıklıdır.
Meclis ve Başkanlık makamını iki ayrı testi olarak görmek ve çarpıştırmaya
çalışmak ikisinin de zarar görmesine yol açar, kırılan Adana olur.
Sonuçta, artık herkesin her şeyden anında haberdar olduğu bir zamanda
yaşıyoruz.
Halk adına yapılacak ihanetler asla karşılıksız kalmaz, kalmıyor da…
MECLİS ÜYELERİ ADANA'NIN ZARARINA ÇALIŞAMAZLAR
Ben meclisin Adana’nın yararına alınacak bir karara
sırf politik sebeplerle karşı duracaklarına ihtimal vermek istemiyorum.
Büyükşehir Belediyesi’nin 5 milyarlık borç yükünü omuzlamayı göze alan Zeydan
Karalar’a destek olmalıdırlar. Görevleridir, sorumluluklarıdır...
Aksi halde Zeydan Karalar’ın eline, ikide bir başlarına kakılacak büyük bir koz
da vermiş olurlar.
Adana’nın hangi partiden olursa olsun seçilmiş meclis üyelerinin ferasetine(
sezgilerine) güvenmek zorundayız.
Çünkü onlar bizim içimizden geldiler.
Dışımızda kalamazlar!..
Dahası bu siyaseten sert günler de geçer…
Hele havalar biraz daha ısınsın, asfalt eriten Adana’nın sıcağı neleri
yumuşatmaz ki!..”
