FİYATLARI DÜŞÜRMEK İÇİN ÜRETİMİ DESTEKLEYİN
Manşet Haber 22.06.2017 11:44:15 0

FİYATLARI DÜŞÜRMEK İÇİN ÜRETİMİ DESTEKLEYİN

FİYATLARI DÜŞÜRMEK İÇİN ÜRETİMİ DESTEKLEYİN

Seyhan Ziraat Odası 2'nci Başkanı Cahit İncefikir, tarımda dışa bağımlılığın azaltılması ve fiyatların düşürülmesi için üretimin desteklenmesi, koşulların iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu yıl buğday rekoltesinin yağışa bağlı olarak iyi olduğunu belirten İncefikir, gıda fiyatlarının yüksek seyretmesinin ana nedenin uygulanan yanlış tarım politikaları olduğunu dile getirdi. İncefikir, 'Tarım politikaları uzun vadeli alınmalı ve uygulamaya sokulmalıdır. Bu nedenleri ortadan kaldırmadıkça tarımsal dışa bağımlılığınız giderek artar. Kısa vadeli çözümler üreterek sadece fiyatı düşürmeye yönelik bir politika oluşturursanız kendi çiftçiniz yerine başka ülkelerin çiftçisini destekler, milyonlarca dolar ülke kaynağını başka ülkelerin çiftçisine harcamış olursunuz' dedi.
Tarımsal üretimin bir zincirin halkası olduğunu söyleyen İncefikir sözlerini şöyle sürdürdü:
'İlk olarak tarım toprakları ve meralar korunmalıdır. Her yıl tarım toprakları biraz daha yok ediliyor. Bunun dışında üretim yapan çiftçi desteklenmelidir. Buğday ithalatında vergiyi sıfırlamak üreticiye büyük zarar verir. Bu ileriki yıllarda daha fazla hissedilecektir. Çünkü tarımsal üretimdeki artış hızı özellikle son 20 yıldır nüfus artış hızının gerisinde kalmakta, bu nedenle gıda açığı giderek büyümektedir. Uygulanan yanlış tarım politikalarıyla bir yandan çiftçiyi tarımdan uzaklaştırırken diğer yandan da tarımsal ithalatımız sürekli artış gösterip döviz kaybı oluşmaktadır. 2003 -2015 yılları arasında tarımsal destekleme bütçesi toplamda 61 milyar lirayken, aynı dönemde tarım ve gıda ithalatına 270 milyar lira ödenmiştir. Aynı sorunu son dönemde kırmızı ette de yaşamaktayız.
2010 ile 2015 yılları arasında 1,5 milyon büyükbaş, 2,3 milyon küçükbaş hayvan ile 212 bin ton et ithali yapılması, karşılığında 3,8 milyar dolar ödenmiştir. Fiyatları baskı altına almak için yapılan ithalata rağmen et fiyatlarının düzenli olarak artması uygulanan politikanın yanlışlığını göstermektedir.'


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°