GÜNEY ADANA KALKINMA PROGRAMINA ÖDÜL
Manşet Haber 21.03.2019 13:36:14 0

GÜNEY ADANA KALKINMA PROGRAMINA ÖDÜL

GÜNEY ADANA KALKINMA PROGRAMINA ÖDÜL






Güney
Adana Kalkınma Programı; İçişleri Bakanlığınızca vatandaşlarımızın hayatını
kolaylaştırıcı, farkındalık oluşturan ve örnek olabilecek projelerin teşvik
edilmesi amacıyla düzenlenen ve 81 ilden 1102 projenin katıldığı “Projem
Türkiye; Mülki ve Yerel Yönetimlerde Yeni Fikirler ve Örnek Uygulamalar
Yarışması”nda “Vatandaş Odaklı” kategoride ödüle layık görüldü.





Ankara’da
düzenlenen ödül töreninde Vali Mahmut Demirtaş, ödülü İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu’nun elinden aldı.





Ödül töreninde bir konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şehirlerin kalkınması için yerel yönetimlerin çalışmalarının önemli olduğunu dile getirdi. Soylu, “Şehirlerdeki izler sokağa adım attığımızdan itibaren şehirde ve onu yönetenlerle ilişkilidir. Biliyorsunuz çukur eylemlerini yaşadık. Diyarbakır Ulu Cami'yi, Dört Ayaklı Minare'yi tahrip ettiler. Ama bunlar rastgele seçilmiş hedefler değildir. Belediyeleri illegal yapılara verenler, terör örgütünü güçlendirerek şehirleri de kimliksizleştirmek istediler. Şehirlerimizin ruhunu kaybetmeyi göze alamazdım. Çukur açan değil, çukur kapatan yönetim her vatandaşın hakkıdır. Ülkemizin geleceği önemlidir. Şehirler üzerinden Türkiye'nin geleceğini tahakküm altına almaya çalışan bir anlayışa karşı bu gayreti ortaya koyuyoruz. Bir kalp doktoru gibi ilk önce tıkalı damarları açtık. Bu dönüşümü huzur ve refahı hak eden milletimiz için yaptık.' dedi.









İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, Doğu ve Güneydoğu'da terörle mücadele noktasında
yapılanlara değinerek 'Vatandaşlardan çok güzel şeyler duyuyorum; 'Doğu
Ekspresi'nde yer bulamıyoruz' diyorlar. Otellerde boş yer yok. Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bugün kabuğunu kırmıştır. 'Makus talihi' diye ifade edilen kısır
döngüyü de kırmıştır. Türkiye'nin kalkınmasında artık Doğu ve Güneydoğu Anadolu
da topa girmiştir. Yüksekova'ya gelen yolcu sayısı 190 bin oldu. Diyarbakır'da
turist sayısı 2018'de 421 bin 380'e yükseldi. Şehrin nasıl geliştiğini ve
terörle mücadeleye nasıl yansıdığının işaretidir' dedi.





'Türkiye'nin
kalbiyle, gönlüyle güçlü adım atan yöneticilere ihtiyacı var. Yerelde üretilen
projeleri kendi adıma çok önemsiyorum' diye konuşan Bakan Soylu, 81 ilden
1102 projenin katıldığı yarışmada 51 proje sahibine ödül verdi.





Vali
Demirtaş ise ödül töreninde yaptığı açıklamada “Vatandaş Odaklı” kategoride
ödüle layık görülen Güney Adana Kalkınma Programı ile geliştirdikleri onlarca
proje ve destekleyici alt faaliyetler ile eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal
uyuma kadar farklı çalışma alanlarında vatandaşların hayatlarına dokunarak
kültürel bir kentsel dönüşüm hareketi gerçekleştirdiklerini dile getirdi.





Çukurova’nın
gözbebeği Adana’yı tarihi ve doğal güzellikleriyle stratejik konumunun sunduğu
avantajlarla her anlamda yeniden ayağa kaldırmak için çalışmaya devam
edeceklerini belirten Vali Demirtaş, aldıkları bu ödülün yapacakları işlerde
kendilerini daha da yüreklendirdiğini ifade etti. Güney Adana Kalkınma
Programı’nın hazırlanmasında emeği geçen herkesi kutladığını belirten Vali
Demirtaş, kendilerini ödüle layık gören İçişleri Bakanlığı yetkililerine
teşekkür ederek Sayın Süleyman Soylu’ya da saygılar sunduğunu dile getirdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°