BORSA YÖNETİCİLERİNE BERAAT
POLİS ADLİYE 20.10.2017 15:13:51 0

BORSA YÖNETİCİLERİNE BERAAT

BORSA YÖNETİCİLERİNE BERAAT

Adana Valiliği himayesinde olan SODES Sosyal Destek Programı kapsamında Altın Çocuk Derneği tarafından yürütülen projeye ATB’nin eş finansman sağlanması sonucunda açılan davada ATB yöneticileri berat etti.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şöyle dedi:
“Şahsım ve yöneticisi olduğum kurumda asla yanlış yapmadık. Yanlış yapanın da yanında yer almadık. Yaklaşık iki yıldır süren bu dava sürecinde kimin dost kimin dost olamayacağını daha iyi gördük. Bize inanan, her zaman yanımızda dimdik duran gerçek dostlarımıza buradan şükranlarımı sunuyorum. Çünkü biz suçsuz olduğumuzu biliyorduk. Ve yüce Türk adaletinin bu yönde karar vereceğine olan inancımızı da hiç kaybetmedik.
Şahsımı ve borsa yöneticilerimizi hedef alanların, kendilerini yargının yerine koyanların, yargısız infaz yapanların ve onurlu insanlar üzerinden kendilerine yer açma çabaları boşa çıkmıştır.
Türk adaleti bir kez daha kendisine güvenilmeyi hak ettiğini dosta, düşmana göstermiştir.
Bu dönem içerisinde, dostluklarını ve güvenlerini bizden esirgemeyen gerçek dostlarımıza, kurum, kuruluş ve üyelerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bunun yanında, dost gibi görünüp ama dost olmayanlarında canları sağ olsun. Biz her şeyi gördük ve biliyoruz. Adana Ticaret Borsası yöneticileri olarak yolumuza ilk günkü heyecanımızla devam ediyoruz. Bu gayret ve çabalarımıza, birlik ve beraberliğimize hiçbir güç engel olamayacaktır. Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürüyoruz.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°