TEMSA’YA ULUSLARARASI MÜKEMMELİYET ÖDÜLÜ
26.03.2024 11:19:00 0

TEMSA’YA ULUSLARARASI MÜKEMMELİYET ÖDÜLÜ

30 yılı aşkın süredir FUSO Canter’in Türkiye’deki resmi distribütörlüğünü üstlenen TEMSA, Satış Sonrası Hizmetler ekibi tarafından geliştirilen projesi ile, dünyanın dört bir yanından FUSO iş ortaklarının katıldığı etkinlikte Exce

30 yılı aşkın süredir FUSO Canter’in Türkiye’deki resmi distribütörlüğünü üstlenen TEMSA, Satış Sonrası Hizmetler ekibi tarafından geliştirilen projesi ile, dünyanın dört bir yanından FUSO iş ortaklarının katıldığı etkinlikte Excellence in Customer Services for Uptime Management 2023’ün sahibi oldu.

Bir yandan Türkiye’de araç parkını büyütmeyi sürdüren TEMSA, bir yandan da satış sonrası hizmetlerde ortaya koyduğu yenilikçi ve teknolojik yaklaşımla müşterilerine değer katmayı sürdürüyor. TEMSA Satış Sonrası Hizmetler ekibinin, bu anlayış doğrultusunda FUSO Canter model araçları için geliştirdiği projesi, FUSO ekosistemindeki en prestijli ödüllerden biri olarak kabul edilen Excellence in Customer Services for Uptime Management 2023’ün sahibi oldu.

TÜRKİYE’DE BAŞLADI, DÜNYAYA YAYILACAK

FUSO yönetimi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve dünyanın farklı ülkelerinden iş ortaklarının CEO seviyesinde katılım gösterdiği bilgilendirme toplantısında ‘örnek proje’ olarak gösterilen projenin Türkiye’de hayata geçtiği vurgulanırken, söz konusu sistemin FUSO’nun faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde de kullanılması tavsiye edildi. 

ARAÇLARIN DURUMU ANLIK OLARAK TESPİT EDİLEBİLİYOR

TEMSA Satış Sonrası Hizmetler mühendisleri tarafından geliştirilen bu sistem sayesinde, ilgili tüm birimler anlık olarak araçların durumunu dünyanın neresinde olursa canlı bir şekilde dilediği zaman görebiliyor. Olası bir arıza durumunda, müşterinin herhangi bir arama yapması beklenmeden ekipler aracın bulunduğu bölgeye yönlendirilebiliyor. Böylece müşterilere hem zaman hem de maliyet avantajı sağlanıyor.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°