Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili Adayı Avukat Oya Tekin, 24 Haziran seçimlerini, neden aday olduğunu 5 Ocak Gazetesi’nden Sefa Saygıdeğer’e değerlendirdi.
• Seçim çalışmalarınız kapsamında Adana’nın her noktasına ulaşmaya çalışıyor, temaslarda bulunuyorsunuz. Öncelikle, sizin gözlemlerinize göre Adana’nın en önemli sorunlarını nasıl sıralarsınız?
Çarpık kentleşme de Adana’nın önemli bir sorunu ne yazık ki. Kentimiz, imarsız, ruhsatsız, denetimsiz, yapılaşması ile çarpık bir kentleşme süreci yaşamaktadır. Ve bu plansız şehirleşme ve denetimsizlik yıllardır devam etmektedir. Adana, sağlıksız kentleşmeye paralel olarak hem konut, hem altyapı, hem de ulaşım konusunda oldukça sıkıntılı bir bölgedir.Çağdaş bir altyapı eksikliği bulunmaktadır.Çevre ve atık sorunları yaşamaktadır.Enerjinin etkin kullanılmasında sorunlar yaşanmaktadır.Ulaşımı düzenleyecek bir “ulaşım master planı” eksiktir.Kent içi trafik sorunludur, yayaların güvenliği öncelikli değildir. Tüm bunların üstüne, işsizlikte ve iş kazası sıralamalarında ön sıralarda yer almaktadır. Tam da bu nedenle, her geçen gün artan sorunlarıyla Adana’nın yaşam kalitesi bir hayli düşmüştür.
• Şu ana kadar gittiğiniz ilçelerde neler gördünüz peki? Yurttaş size hangi sorunlarını dile getirdi?
İşsizlik ve yoksulluk, Adana’nın her noktasına nüfuz etmiş ne yazık ki. Şu ana kadar Ceyhan ve Karaisalı’da gezdiğim köylerde, yurttaş AKP iktidarının onları sürüklediği dramatik tabloyu benimle paylaşıyor. Gittiğim her yerde, iktidarın, hayata geçirilmesi çok kolay olan projeleri bir türlü hayata geçirmeyip yurttaşı açlığa mahkum ettiğini görüyorum. Örneğin Ceyhan’da, AKP iktidarı Ceyhan- Yumurtalık bölgesi için söz verdiği yatırımların da hiçbiri gerçekleştirmemiş, Ceyhan Enerji İhtisas Sanayi bölgesi 10 yıldan bu yana faaliyete geçmemiş. Bu nedenle gençlerin ilçeyi terk etmek zorunda kalmış, esnafın da yüzü gülmüyor. Karaisalı’da da, benzer şekilde, Pozantı’dan oraya yol, büyük bir inatla, yıllardır açılmadığı için buradaki kadınlarımız ellerindeki ürünü satamıyor. Öte yandan Karaisalı'daki kanyon da, ilçenin turizmine olumlu bir etki yaratacak şekilde tanıtılmıyor. Bunlar küçük gibi görünse de ilçenin en önemli gelir kaynakları olabilecek etmenler. Buradaki köylü, Karaisalı sınırları içinde yer alan 20.2 MW kapasiteli HES tesisisin tarım ve yerleşim alanlarına zarar vermesinden yakınıyor.
• Öte yandan esnafın da hali, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Adana’da da perişan. Siz yaptığınız esnaf ziyaretlerinde ne görüyorsunuz?
Türkiye AKP sayesinde vahşi kapitalizme adapte oldu. Çok ilginçtir, İslami bir hükümet bizi kapitalizmin göbeğine taşıdı. Bu nedenle esnafın hali perişan gerçekten. Çünkü birincisi, büyük ölçekli firmalar küçükleri öldürüyor. İkincisi de yurttaşın harcama gücü kalmadı. Cebindeki gelir ancak enflasyon ile başa çıkabiliyor ve yanlış faiz politikaları yüzünden çok borçlandı. Bir de bunun üzerine ipotek faizine soktular, yurttaş artık tükenmiş durumda.
• 24 Haziran'a sayılı günler kaldı. İnsanların bu seçimde sandığa gidişindeki motivasyonunun altında hangi temel nedenleri görüyorsunuz? Geçmiş seçimlerle kıyasladığınızda, bu seçimin seçmen açısından nasıl bir farkı çıkıyor?
Bu seçimin seçmen tercihlerinde büyük kaymalara ve değişimlere açık bir seçim olduğunu düşünüyorum. İlk defa denenecek ikiz seçim sistemi, başta OHAL olmak üzere antidemokratik kısıtlamalar nedeniyle son derece adaletsiz şartlarda yapılacak seçimler, medya sansürleri, hapisteki siyasetçiler, yeni kurulmuş olan bir İyi Parti, AKP’ye oy vermiş muhafazakar Kürt seçmenin durumu, ekonomik kriz ve iktidarın yaşadığı güç zehirlenmesi ve yolsuzluklar… Bunların yarattığı hoşnutsuzluğun, seçmenlerin büyük bir bölümünü alternatiflere ve zincirleme kaymalara açık hale getirdiğini düşünüyorum. AKP seçmeni de son derece memnuniyetsiz. Ben 24 Haziran seçimlerinde AKP’nin de, Erdoğan’ın da kaybedeceğine inanıyorum.
• Partiniz CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin çıkışı ve stratejisini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yarışa çok sonradan giren Muharrem İnce, 3-5 günlük şu zaman diliminde çok hızlı bir yükseliş grafiği gösteriyor. Bence en önemlisi de,Muharrem İnce bu kısa sürede sol ve seküler seçmende ciddi bir toparlanma nedeni oldu. İnce’nin temas ettiği noktalar, her ideolojiden yurttaşın uzun zamandır beklediği, ihtiyaç duyduğu konular. Türkiye’nin Muharrem İnce gibi temiz, dürüst, şeffaf siyasetçilere olan ihtiyacı had safhada. Toplum olarak kutuplaştırmadan, ötekileştirmeden çok yorulduk. Savaş dilinden çok yorulduk. Ayakkabı kutularından, liyakatın hayatın her alanında yok sayılmasından çok yorulduk. Diliyorum 24 Haziran Türkiye’nin aydınlık geleceğe açılan kapısı olacak.
