HALK OTOBÜSLERİNE KLİMA VE YAŞLI YOLCU UYARILARI
Manşet Haber 21.06.2019 15:42:58 0

HALK OTOBÜSLERİNE KLİMA VE YAŞLI YOLCU UYARILARI

HALK OTOBÜSLERİNE KLİMA VE YAŞLI YOLCU UYARILARI

Adana ESOB Başkanı Nihat Sözütek, şehit yakını, gazi, 65 yaş ve üstü yolcuları araçlarına almayan ve kötü muamelede bulunan Özel Halk Otobüsü sürücüleri ile yasal zorunluluk olmasına rağmen klima açmayan toplu taşıma sürücüleri hakkında gereken yaptırımların uygulanacağını söyledi.
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (Adana ESOB) ve Minibüsçüler Odası Başkanı Nihat Sözütek, klima açmayan toplu taşıma sürücüleri, şehit yakını, gazi, 65 yaş ve üstü ücretsiz kart sahiplerini almayan ya da kötü muamelede bulunan Özel Halk Otobüsü sürücüleriyle ilgili şikayetlerin son günlerde arttığına dikkat çekerek, vatandaşlardan bu tür durumlarda araçların plakalarını alarak Adana ESOB, bağlı olduğu kooperatif ve Adana Büyükşehir Belediyesine bildirmelerini istedi.
'ÜCRETLERİNİ BAKANLIK ÖDÜYOR'
Şehit yakınları, gaziler, 65 yaş ve üstü yolcular için ücretsiz binişin bağış değil, yasal bir hak olduğunu dile getiren Birlik Başkanı Nihat Sözütek, 'Şehit yakınları, gaziler, 65 yaş ve üstü insanlar bu ülkeye kanıyla, canıyla hizmet etmiş değerlerimizdir. Yaptıkları fedakarlık karşısında, devletimiz de kendilerine bir hak tanımış. Üstelik Türkiye'nin tamamında geçerli olan bu uygulama kapsamında her özel halk otobüsüne, şehit yakınları, gaziler, 65 yaş ve üstü için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından aylık 1000 TL ödeme yapılıyor. Yani bu insanlar ücretsiz binmiyor, paralarını devlet ödüyor. Hal böyle iken bazı Özel Halk Otobüsü sürücülerinin bu insanlara karşı beleşçi muamelesi yaptığı, kötü davrandığı, araçlarına almadıkları, hatta zaman zaman hakaret ettikleri ya da otobüsten indirdikleri yönünde şikayetler almaktayız' dedi.
KURALLARA UYMAYAN SÜRÜCÜLERE CEZA
Özellikle sıcak havalarda yoğun olarak aldıkları ikinci şikayet konusunun da klima açmayan sürücüler olduğunu dile getiren Adana ESOB Başkanı Nihat Sözütek, 'Daha önce de bu konuda toplu taşıma esnafımızı defalarca uyarmıştık. Yaz uygulaması kapsamında toplu taşıma araçlarında, 15 Ekim 2019 tarihine kadar 07:00 ila 19:00 saatleri arasında klimaların aralıksız çalışır vaziyette olması gerekmektedir. Biz hem SMS hem de basın açıklaması aracılığıyla toplu taşıma esnafımız ve vatandaşlarımıza konuyu sık sık duyuruyoruz. Buna rağmen şikayetlerin arkası kesilmiyor' diye konuştu.
Toplu taşıma esnafının kamu hizmeti yaptığına, yolcularına karşı saygılı ve kibar olması gerektiğine dikkati çeken Başkan Sözütek, 'Vatandaşlarımızdan, şehit yakını, gazi, 65 yaş ve üstü ücretsiz kart kullanan yolcuların kötü muameleye maruz kalması, klimaların açılmaması, gerektiğinden fazla yolcu alınması ya da kapıların açık şekilde gidilmesi durumuyla karşılaşmaları halinde aracın plakasını alarak Adana ESOB, bağlı bulunduğu kooperatif ve Adana Büyükşehir Belediyesinin ALO 153 Çağrı Merkezine bildirmelerini istiyoruz. Vatandaşlarımızdan gelen şikayet doğrultusunda yapılacak incelemenin ardından söz konusu toplu taşıma aracı sürücüsü hakkında gerekli yaptırımlar uygulanacaktır' ifadelerini kullandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°