HATALARDAN DERS ALACAĞIZ
Manşet Haber 27.09.2016 17:39:55 0

HATALARDAN DERS ALACAĞIZ

HATALARDAN DERS ALACAĞIZ

Adana Demirspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri, maçlarda sarf edilen enerjiyi tabelaya yansıtamadıklarını, hatalardan ders alarak daha dikkatli olacaklarını söyledi.
“Taraftarlarımızda 22 senenin getirdiği bir sabırsızlık var.” diyen Sözeri, dozajındak, her türlü eleştiriyi normal karşıladığını taraftarlara, “İnsan sevdiğine kırılır. Fakat rencide etmez. Sevdiğinin en zor zamanlarında yanında olur. Bize verilen emanete de sonuna kadar sahip çıkacağımızı herkes bilsin.” Mesajı verdi.
Teknik Direktör Erkan Sözeri, yazılı bir açıklama yaparak sezon başından bu yana yaşananları şöyle dile getirdi:
TABELAYA YANSITAMIYORUZ
Son haftalarda takım olarak koşu kalitemiz iyi olmasına rağmen futbolda her zaman olabilecek fakat bizim biraz fazla yaşadığımız bireysel hatalar yüzünden maçlarda sarf ettiğimiz enerjiyi zaman zaman üstün oyunu tabelaya yansıtamıyoruz. Bu hatalardan ders alarak daha dikkatli olacağız.
KOLAY KOLAY PES ETMEMsozlu_ads_antreman (1)
Taraftarlarımızda 22 senenin getirdiği bir sabırsızlık var. Tepki göstermelerini dozajında olduğu sürece normal karşılayabiliriz. Yönetimimiz, oyuncularımız ve teknik heyet olarak başarılı olabilmek için son derece gayret ediyoruz. Yönetimimiz birçok sorunlarla uğraşıyor. Buna rağmen 5 maçta alınan bir mağlubiyet var. Takımımız yeni bir takım. İnişli çıkışlı grafikler normal. Ben kolay kolay pes etmem fakat Balıkesirspor maçından sonraki tepkilere duyarsız kalmayarak başkanımız Sedat Sözlü ve yönetim kurulumuza hiçbir tazminat talebimiz olmadan, oyuncularımızı ve yönetimimizi zorda bırakmamak için görevi bırakabileceğimi, takdirin de onlarda olduğunu ve alacakları her karara saygı duyacağımı belirttim.
Yapılan toplantı sonrası sağolsunlar bana ve oyuncularımıza güvendiklerini ileten başkanımız ve yönetim kurulunu yarı yolda bırakmanın bana da yakışmayacağını düşünerek, karara saygılı olduğumu söyleyip teşekkür ettim.
OYUNCULARIMA SONUNA KADAR GÜVENİYORUMads_antreman1
Yine ifade ediyorum ben oyuncularıma sonuna kadar güveniyorum. Ve bu oyuncularda bu şanlı armayı sezon sonunda hak ettiği yer olan zirveye taşıyacaklar. Ve çıkışımıza da bu hafta Şanlıurfa maçıyla başlayacağız.
Son sözüm de taraftarımıza. Onların yaşam biçiminin Adana Demirspor olduğunu hepimiz biliyoruz.Ve sonsuza kadar sevdiklerini de. İnsan sevdiğine kırılır. Fakat rencide etmez. Sevdiğinin en zor zamanlarında yanında olur. Bize verilen emanete de sonuna kadar sahip çıkacağımızı herkes bilsin. Saygılarımla.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°