HDP SEÇMENİ ADANA’DA BELİRLEYİCİ OLABİLİR
Manşet Haber 28.02.2019 13:42:11 0

HDP SEÇMENİ ADANA’DA BELİRLEYİCİ OLABİLİR

HDP SEÇMENİ ADANA’DA BELİRLEYİCİ OLABİLİR






KONDA
Genel Müdürü Bekir Ağrıdır, yerel seçimde HDP seçmeninin tavrına ilişkin önemli
açıklamalarda bulundu. Bekir Ağrıdır, “HDP seçmeninin kime oy vereceği”
sorusuna “HDP adayının olmadığı yerlerde, 10 HDP’liden 8’i muhalefete oy
verecek. Bu oran Antalya, Adana ve Mersin için belirleyici olabilir” diye cevap
verdi.





31
Mart’ta yapılacak yerel seçimlere dair konuşan KONDA Genel Müdürü Bekir
Ağrıdır, “Bloklar arası oy geçişleri kayda alınmayacak kadar düşük. Kürtler de
dahil her seçmen grubunun partisiyle sorunu var, partisini eksik ve yetersiz
buluyor. Dolayısıyla partilerin birinci önceliği kendi seçmenini sandığa
götürebilmek.” dedi.





KONDA’nın
verilerine göre, Türkiye’de yaşayan 100 Kürt’ün 60-65’i Doğu ve Güneydoğu
Anadolu’da, 30-35’i bölge dışında yaşıyor. Bölge dışındakilerin oy dağılımı
ise, AKP ile HDP arasında değişiyor. Bölgedekilerin ise üçte ikisi HDP, üçte
biri AKP’ye oy veriyor.





3
BÜYÜKŞEHİRDE BELİRLEYİCİ OLACAK





DW
Türkçe’de yer alan habere göre; KONDA Genel Müdürü Bekir Ağrıdır, “HDP
seçmeninin kime oy vereceği” yönündeki soruya “Bölge dışındakilerin ancak onda
8’i sandığa gider ve iktidar karşıtı blokun adayı için oy kullanır. HDP’nin
bölge dışındaki illerde yüzde 10-12 oyu var. Bu oyların yüzde 7 ya da 8’i
muhalefet adaylarına gidebilir. HDP adayının olmadığı yerlerde, 10 HDP’liden
8’i muhalefete oy verecek. Bu oran Antalya, Adana ve Mersin için belirleyici
olabilir” diye cevap verdi.





10
HDP’LİDEN 3’Ü SANDIĞA GİTMEYECEK





Ağrıdır’a
göre, Batı’daki her 10 HDP seçmenin 7 veya 8’i AKP karşıtı partilere oy verecek
ama 2-3’ü sandığa gitmeyecek. Muhalefetin bu haliyle ya da İYİ Parti’nin HDP
bakışı karşısında, HDP seçmeni Kürtlerin hepsinin silme olarak gidip,
muhalefete oy vermeyeceğini söyleyen Ağrıdır, “HDP’nin kurumsal desteğine
rağmen hep beraber muhalefetten yana oy vermezler. Her on HDP’linin 2 veya 3’ü
sandığa gitmeyecek. İYİ Parti’nin söylemlerine tepkisiz kalmaları, bir kısmı
için mümkün değil. Ancak o bölgelerde HDP’nin adayı varsa, kazanıp,
kazanmayacağına bakmaksızın, sandığa gidip, HDP adayına oy verirler” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°