HEDEF İŞSİZLİĞİ EN AZA İNDİRMEK
Manşet Haber 20.10.2016 20:32:22 0

HEDEF İŞSİZLİĞİ EN AZA İNDİRMEK

HEDEF İŞSİZLİĞİ EN AZA İNDİRMEK

Adana İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu 2016 Yılı 4. Olağan Toplantısı, Vali Mahmut Demirtaş Başkanlığında Çukurova Üniversitesi Rektörlük Binası Senato Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu 2016 Yılı 4. Olağan Toplantısına Vali Mahmut Demirtaş’ın yanı sıra ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, İŞKUR Yetkilileri, yerel yönetimler, sendikalar, sivil tolum kuruluşları ve meslek örgütleri temsilcileri katıldı.
Vali Demirtaş, toplantıda yaptığı konuşmada “ilimizdeki işsizlik oranını en aza indirmek, işsizlikle mücadelede arzu edilen başarıyı yakalamak, istihdamı arttırıcı tüm proje ve çalışmaları titizlikle yürütmek, üzerinde önemli durduğumuz bur konu. İlimizdeki istihdam oranını yükseltmek için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımız ile birlikte elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz bu toplantıların yararlı sonuçlarını alacağımıza inanıyorum” dedi.
İşsizlikle mücadele konusunda gerçekleştirilen çalışmaların ayrıntılarıyla ele alındığı İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısı, Yürütme Kurulu ve Denetim Kurulu raporları, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün faaliyetleri, kurulun görüşlerinin sunulması, proje özetleri ile bir önceki toplantıda alınan kararların gerçekleşme durumları ile ilgili sunumu ile devam etti.vali_istihdam (2)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°