İLAHİ MATERYALİZM

İLAHİ MATERYALİZM






MEB
2023 Vizyon Belgesinde spiritüalizmi temel veya zemin saydığından beri
spiritüel eğitimin nasıl bir eğitim olacağına dair kendi kendime sorup
duruyorum.





Başlangıç
sorunu, “yaratıcı” sorunu, önce tasarım mı yoksa materyal mi vardı sorusu,
materyal olmadan herhangi bir varoluş nasıl tasarlanabilir sorusu kafamı
kurcalayıp duruyor. Diyelim ki, Tanrı tasarlamış olsun, nasıl tasarlamış
olabilir?





TEVRAT,
TEKVİN 1 YARATILIŞ, DÜNYANIN YARATILIŞI





1
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu;
engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.
3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. 4 Tanrı ışığın iyi olduğunu
gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 5 Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını
verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu. 6 Tanrı, “Suların ortasında
bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu. 7 Ve öyle oldu.
Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.
8 Kubbeye “Gök” adını verdi. 9 Tanrı, “Göğün altındaki sular bir yere
toplansın, kuru toprak görünsün” diye buyurdu ve öyle oldu. 10 Kuru alana
“Kara”, toplanan sulara “Deniz” adını verdi. 11 Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum
veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye
buyurdu ve öyle oldu. 12 Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar,
tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. 14-15 Tanrı şöyle buyurdu:
“Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun.
Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin.” 16 Tanrı büyüğü gündüze,
küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı. 20 Tanrı,
“Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar
uçuşsun” diye buyurdu. 21 Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan
canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı.  22 Tanrı, “Verimli olun,
çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın” diyerek onları
kutsadı. 24 Tanrı, “Yeryüzü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan,
sürüngen türetsin” diye buyurdu. Ve öyle oldu. 26 Tanrı, “Kendi suretimizde,
kendimize benzer insan yaratalım” dedi, “Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara,
evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun./27 Onları erkek
ve dişi olarak yarattı.”





KUR’AN’DA
İNSANIN YARATILIŞINA DAİR ÇEŞİTLİ AYETLER





“Allah,
“Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?” dedi. (O da)
“Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın”
dedi.” (Araf, 7/12)./ “İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten
yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi.” (Sâd, 38/76)./ “Yine unutma ki bir
vakit melâikeye Âdem için secde edin demiştik derhal secde ettiler, lâkin İblîs
hiç dedi: ben bir çamur halinde yarattığın kimseye secde mi ederim?” (İsra,
17/61)./ “7 O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan
başladı. 8. Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı. 9.
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak
duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (Secde, 32/7-9)./ “Âdem
çamurdan süzülmüş bir hulâsadan yaratılmıştır.”(Mü’minun, 23/12)/  “14
Allah, insanı pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı. 15. “Cin”i de yalın bir
ateşten yarattı.” (Rahman, 55/14-15)/ (Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık,
(ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.”
(Tâhâ, 20/55) Şu ayetlerde de insanın çamurdan yaratılışı ifade ediliyor: Hicr,
15/27-33, Saffat, 37/11, Mü’minun, 23/12, Enam, 6/2, Rum, 30/20. 





Tevrat
ve Kur’an’ı irdelersek, Rab, bu dünyayı, var olanları ve canlıları “materyal”
halinde veya “materyalden” tasarlıyor veya yaratıyor. Tanrı önce göğü ve yeri,
sonra ışığı (yıldızları), sonra cansız maddeleri, sonra bitki ve diğer
canlıları yaratıyor. İnsanı çamurdan, Şeytan ve Cin’i ateşten yaratıyor. Tüm
bunlara bir tür “ilahi materyalizm” denebilir; çünkü bir materyal olmadan veya
madde formuna geçmeden olmuyor.





MATERYAL
VE BEŞERİ OLANIN BİLGİSİ VE BİLİMLERİ





İnsan
topraktan gelmiş ve toprağa geri dönecek. Gerisi, yani mutlak baş ve mutlak
son, varsa da aşkın şeyler, insan aklı ve bilgi sınırlarını zorluyor aşıyor,
ancak Tanrı’nın kendisinin bilebileceği şeyler, yani ilahiyatçılar, ne
söylüyorsa, Tanrı’nın alanına giriyorlar, belki de her söyledikleri şirke
girmek anlamına geliyor veya atıp tutuyor yalan söylüyorlar.





İlahiyat
gereksizdir çünkü aşkın olana dair, Tanrı’yı açıklamaya dair tüm görüşler
mesnetsiz kalmaya mahkûm. Sezgi ve benzeri deneyimler de öznel olup bir
başkasına doğru şekilde aktarılamaz.





Bilim
kişileri ve filozoflar yalan söylemiyor, şirke girmiyor, çünkü materyal olanı,
duyulabilir ve akledilebilir olanı anlamaya ve açıklamaya çalışıyorlar. Beşer
sınırında ve bu dünyanın sınırlarında kalıyorlar, insan dahil mahlukatla,
oluşmuş olanlarla, materyal olanla ilgililer. Tanrı ve dinleri de beşeri olan
üzerinden açıklamaya çalışıyorlar, varsa, Tanrı’nın aşkın alanına müdahil
olmuyor veya ilahiyatçıların yaptığı gibi onun adına konuşmuyorlar.



Adnan Gümüş

16.03.2019 22:51:38

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI