İŞİNDEN DOLAYI DEĞİL, İÇİNDEN DOLAYI SARIL ATA’YA

İŞİNDEN DOLAYI DEĞİL, İÇİNDEN DOLAYI SARIL ATA’YA

Her şeyin ölçüm aleti varda samimiyetin yok maalesef.
Adam sol şeride geçmiş yol alıyor, hal böyle olunca, Trafikte kaza kaçınılmaz.
Polis gel bakalım dediğinde, kör, kütük sarhoş, ben ağzıma bile sürmedim demez mi?
Çözüm kolay;
Gel bakalım alkol metreye, üfle, ne kadar içmişsin göreceğiz.
Onu da kabul etmiyorsan, hastane, kan testine bakalım.
Ha,
İşte ne güzel, kan testi gibi bizde bir test yaptırsak Atatürk sevgisi için, yada Atatürk Düşmanlığı için,“kanın bozuk mu”, düzgün mü anlarız.
Gerçi, Atatürk sevgisinin geç kalınmışlığı olmaz, aklın sonradan gelmiş, yada, başın düştü dara Atatürk’e sarıl olmuş.
Daha önce, sanal âlem hainler tarafından kelime saldırısına uğramıştı Atatürk’e.
Bakmışlar, Atatürk sevgisi vatandaşta sıktıkça daha çoğalıyor, politika değişmiş.
Elin yabancısı, Anıtkabire gidip Atatürk sevgisini paylaşıyor, kendini esirlikten kurtaran önderine ver yansın ediyor.
O yüzden dedik;
Kan testi lazım, alkol metre gibi, hem de yüzde yüz sonuç için.
Şimdi samimiyet zamanı, unuttuğumuz yasaları yeniden ilgili makamlara gönderin bakalım, sizin samimiyetinizi bilsinler.
Nemi onlar?
Andımız kaldırıldı okullardan, ders kitaplarından Atatürk çıkarıldı, arabasında Atatürk resmi var diye bir dolu insana caza kesildi bu ülkede.
Anladık, Atatürk sadece sizin mi diyebilirsiniz?
İşte sorun bu zaten, Atatürk sizinde önderiniz diyorduk, neden sövüyorsunuz diyorduk?
Daha önceki cumhurbaşkanı Abdullah gül, veya başka bürokrasi yetkililerinin ya başı ağrıyordu yada, kulakları ağrıyordu, ne tesadüf ki; hep aynı günlerde oluyordu bu,yani Atatürk alerjisi baş gösteriyordu o günlerde.
Şimdi tam zamanı, madem Cumhurbaşkanı Marksist, Leninistlere bırakamayız Atatürk sevgisini dedi, tamam, bizde bunu bekliyorduk, siz sarılın herkesten önce, bizde size sarılalım.
Dedik ya;
Şimdi test zamanı, geri koyun okullara Atatürk çizgisini, yada andımızı görelim ne kadar samimisiniz?





Süleyman YALÇIN

13.11.2017 18:07:08

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI