İSPANYA’DA ŞAMPİYONLUĞA UZANDILAR
Manşet Haber 19.04.2018 23:50:54 0

İSPANYA’DA ŞAMPİYONLUĞA UZANDILAR

İSPANYA’DA ŞAMPİYONLUĞA UZANDILAR

Mardin Midyat’ın Sivrice Köyü’ndeki ilköğretim öğrencileri, tüm zorluk ve imkansızlıkları aşarak bir başarı hikayesi yazdılar. FLL (First Lego League) European Open Championship’te Yükselen Yıldız Birincilik Ödülü’nü kazanan bu takım, Turkcell’in kurduğu teknoloji laboratuvarı ile yeni başarılara imza atmaya hazırlanıyor.

Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Sivrice Köyü’ndeki öğrenciler, eğitimde fırsat eşitliği verildiğinde başarabileceklerini Avrupa 1’incisi olarak gösterdiler. Büyük yokluklar içinde eğitimini sürdürmeye çalışan çocuklar, robotik alanda kendi imkanlarıyla hazırladıkları çalışmayla İspanya’daki FLL (First Lego League) European Open Championship’te Yükselen Yıldız Birincilik Ödülü’nü kazandı.

Turkcell de bu başarıya kayıtsız kalmadı. Zeka Küpü projesi kapsamında Mardin’deki çocuklara teknoloji sınıfı ve maker kitler sağlayan Turkcell, robotik alanda yeni başarılar yazmaya hazırlanan Sivrice Dream’e ‘Yanınızdayız’ mesajı verdi.

Turkcell sponsor oldu

Turkcell, Sivrice’deki okulu üç boyutlu yazıcıdan dizüstü bilgisayarlara, elektronik devrelerden robotik malzemelerine dek donatarak, bir Maker laboratuvarı kurdu. Turkcell’in uzman eğitimcileri çocuklara robotik, kodlama ve mobil uygulama geliştirme alanlarında eğitimler verdi. Son olarak da Mardin Midyat Sivrice Ortaokulu’nun FLL turnuvasında resmi sponsoru oldu.

Teknoloji Zirvesi’ne katıldılar

Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu’nun davetiyle 4 Nisan’daki Teknoloji Zirvesi için İstanbul’a da gelen Sivrice Dream’in çalışmaları büyük beğeni topladı. Sivrice Dream Takımı, Lego EV3 Mindstorms setiyle hazırlamış olduğu Gyro Boy ve Zeka Küpü Çözen Robot çalışmalarıyla katılımcıların büyük ilgisini topladı. Renkleri bir komut olarak algılayıp hareket edebilen Gyro Boy Robot da performansıyla ilgi toplayan diğer çalışmalar arasında yer aldı. Zirveden bir gün önce İstanbul’a gelen öğrenciler, Turkcell ekibiyle beraber tarihi yarımada turu yaptı. İstanbul’u ilk defa gezme fırsatı bulan çocuklar tarihi yarımada gezisinde keyifli bir gün geçirdi.

‘Yapamazsınız’ diyenlere inat

Dilara, Enver, Derya, Meryem, Engin ve Seydi, ‘Sivrice Dream’ adlı takımın ilk öğrencileri. Beş yıl önce, Sivrice’nin Zeka Küpleri, FLL (First Lego League) Turnuvası’na katılmayı hayal ediyor. Başlangıçta bu çocuklara sınıf arkadaşları bile inanmıyor, “Yapamazsınız, hayal görmeyin” diyorlar. Böylece takımın adı “Sivrice Dream’’ oluyor. Bu takımın ilginç bir yanıysa her yıl mezun olan öğrenciler yerini kardeşlerine veya kuzenlerine bırakıyor. Aslında bir nevi aileden aileye üyelerini aktaran bir takım haline geliyor. Sivrice Dream takımı Lego Olimpiyatları hayallerinin daha ilk adımında, yarışmaya katıldıklarında, maddi zorluklarla karşılaşıyorlar. Sivrice Dream takımı bölge yarışmasından dereceyle dönünce, İstanbul'daki finallere katılmaları gerekiyor. Başka dertler başlıyor bu sefer de. Çevre okullardan ve çeşitli sponsorlardan aldıkları destekle bir köy okulu olarak Türkiye’nin en prestijli okullarına karşı yarışıp, ulusal turnuvada da derece yapıyorlar.

Sivrice Dream Turkey, yola çıktığı günden bu yana çok sayıda başarı elde etti:

Yükselen Yıldız Birincilik Ödülü - Pamplona, İspanya (2014)

Aslan Koç Ödülü - FLL Ankara Bölgesel Turnuva (2015)

Yenilikçi Çözüm Ödülü - FLL İstanbul Bölgesel Turnuva (2017)

Sunum Ödülü - FLL İstanbul Bölgesel Turnuva (2018)

 

 

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°