KAÇ ÖĞRENCİNİN BURSU/KREDİSİ KESİLDİ?
SİYASET 29.08.2016 12:49:13 0

KAÇ ÖĞRENCİNİN BURSU/KREDİSİ KESİLDİ?

KAÇ ÖĞRENCİNİN BURSU/KREDİSİ KESİLDİ?

CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, Akdeniz Üniversitesi’nde bir grup öğrencinin kredi ve bursunun kesilmesini TBMM gündemine taşıdı. Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’a son 15 yılda kaç öğrencinin mağdur edildiğini sordu.

İbrahim Özdiş, aniden bursu kesilen gençlere “ Anarşist eylemlere katılmadan önce düşünecektiniz” cevabını veren Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) haberini aldıktan sonra konuyu Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun bağlı bulunduğu Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’a sordu.

“Anarşist eylemlere katılmayacaktınız” diyen ve sonrasında da Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün yazısına istinaden kesildiği cevabı veren KYK müdürlüğünden sonra konuyu KYK genel müdürlüğüne taşıyan gençler bu sefer de kurum mevzuatlarından “ Burs ve Kredi verilmeyecek haller” maddesi uyarınca kesildiği cevabını aldılar. Gençlerden birkaçının CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş’e durumu anlatmalarının akabinde konuyu TBMM gündemine taşıyan Özdiş “ Bursu kesilen gençler arasında hakkında idari veya adli bir soruşturma olan var mıdır? Bu kesilmeler resmi evraklara göre mi yoksa iddia veya karalamalara göre mi yapılmıştır? “ diye sordu.

KAÇ ÖĞRENCİNİN BURSU/KREDİSİ KESİLDİ?

Bu gibi gerekçeleri gördükten sonra son 15 yılda kaç öğrencinin mağdur olduğunu soran Özdiş, öğrenciler için önemli bir miktar olan 300- 400 TL’nin kesilmesinden sonra Bakanlığın görüşünü ve mağduriyetlerin giderilmesi için herhangi bir çalışma yapılıp yapılmayacağını da sordu.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°