KADINLAR KOOPERATİF ÇATISINDA ÖRGÜTLENECEK
Manşet Haber 21.06.2019 14:15:26 0

KADINLAR KOOPERATİF ÇATISINDA ÖRGÜTLENECEK

KADINLAR KOOPERATİF ÇATISINDA ÖRGÜTLENECEK


Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, kadınları kooperatif çatısı altında örgütleyeceklerini ve üretilen ürünlere satın alma garantisi vererek, pazarlama konusunda yardımcı olacaklarını müjdeledi. İhracat olanaklarını da araştıracaklarını belirten Başkan Çetin, “Özellikle narenciye şekerlemeleri ve Karaisalı biberi salçası üzerinde duruyoruz. Kadınlarımızı ekonomik anlamda güçlendireceğiz” dedi.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Atatürk Kadın Yaşam Köyü’ndeki kursiyerlerin el emeği göz nuru ürünlerinden oluşan serginin açılışını yaptı.
Kadınların 29 dalda kurs görüp, hem hobilerine zaman ayırdığı hem de meslek sahibi olduğu, Atatürk Kadın Yaşam Köyü’ndeki serginin açılışında konuşan Başkan Soner Çetin, Atatürk Kadın Yaşam Köyü’nün en çok önem verdiği projelerden biri olduğunu vurguladı.
Başkan Çetin, 5 yıllık ilk dönemde Türkiye’ye örnek olan projeler hayata geçirdiklerini kaydederek, “Türkiye’de en fazla kreşe sahip olan belediyeyiz. Tam 7 semt kreşi açtık. Bu alanda da, Türkiye’ye örnek olduk. Artık tüm belediye başkanları kreş vaadinde bulunuyor. 13 emekli dinlenme evi, 4 kadın sohbet ve dayanışma evi hizmete açtık. Bu projelerimiz artık siyasi partilerin programına girdi. Temalı park kavramıyla Adana’yı biz tanıştırdık” dedi.
İŞSİZLİĞİN ÇÖZÜMÜ DAHA ÇOK ÜRETMEK
Bütün bu projeler içinde Atatürk Kadın Yaşam Köyü’nün çok istisnai bir proje olduğunu belirten Başkan Çetin, “Buraya geldiğimde huzur buluyorum” ifadesini kullandı. Başkan şöyle devam etti:
“Kadınlarımız burada, hem hobilerine zaman ayırıyor, hem de meslek sahibi oluyor. En büyük sorun işsizlik. Bunu önlemenin yolu da üretimden geçiyor. Üretim olmazsa, işsizlik azalmaz. Bunun için kadınlarımızın üretime katılmasına büyük önem veriyoruz. Kadınlarımızı bir kooperatif çatısı altında örgütleyeceğiz. Öncelikle, narenciye şekerlemeleri ve Karaisalı biberi salçası ile ilgili marka oluşturacağız. Bunlara satın alma garantisi vereceğiz ve pazarlayacağız. Hatta ihracat olanaklarını da araştıracağız.”
Başkan Soner Çetin, konuşmasının ardından serginin açılışını gerçekleştirdi ve ardından sergiyi gezdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°