DÜNYA 31.05.2019 17:35:32 0

'KADINLARDA ERKEKLERDEN 2 KAT FAZLA GÖRÜLÜYOR'

'KADINLARDA ERKEKLERDEN 2 KAT FAZLA GÖRÜLÜYOR'

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr Meltem Demirkıran, nörolojik bir hastalık olan MS’in, sosyoekonomik düzeyi yüksek toplumlarda, sıklıkla kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerde görüldüğünü ifade etti. Dünyada 2.5 milyon, Türkiye’de ise 50 civarında MS hastalığı olduğunun tahmin edildiğini belirten Demirkıran, “MS, kronik bir hastalıktır. Uygulanan tedavilerin iyi planlanması ve izlenmesi gerektiği için hastaların MS konusunda deneyimli merkezlerde düzenli takipleri önemlidir” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Meltem Demirkıran, bu hastalık için farkındalığı artırmak amacıyla Uluslararası Multipl Skleroz(MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl Mayıs ayının son Çarşamba gününün “Dünya MS Günü” olarak ilan edildiğini ifade etti.
MS hastalığı konusunda Türkiye’nin sayılı bilim insan Prof. Dr. Meltem Demirkıran ile MS hastalığını, hastaların tedavilerini, ailelerin neler yapması gerektiğini konuştuk. MS hastalığı hakkında yurttaşların bilmesi gerekenleri Prof. Dr. Demirkıran şöyle özetledi:

MULTİPL SKLEROZ NEDİR, NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Multipl skleroz (MS ,emes diye okunur), genç erişkinlerde en sık görülen nörolojik hastalıklardan biridir. Kesin nedeni bilinmeyen bu hastalık bağışıklık sisteminin hatalı çalışması ile ortaya çıkar.
Beyin ve omurilikteki hücrelerin etrafında koruyucu bir kılıf olan “miyelin” tabakası vardır. Bağışıklık sisteminin bu sinir kılıfını yabancı bir madde gibi algılayarak ona savaş açması ile bu kılıf zaman zaman yıkılır.“Miyelin” tabakasının hasarlanması ile hücrelerin biribiri ile olan iletişimi bozulur. Buna bağlı olarak hastalarda bulgular ortaya çıkar. Bu hasarlanma zaman zaman olduğu için hastalık bulguları sıklıkla ataklar halinde ortaya çıkar (ataklar ve remisyonlarla seyreden MS).Daha nadir olarak bir grup hastada bulgular yıllar içinde ilerleyici özellik gösterir (ilerleyici MS).

BU HASTALARDA HANGİ BULGULAR OLUR?
MS’li kişilerde bulanık görme, çift görme, yüzde, kolda ya da bacakta uyuşma, kuvvet kaybı, idrar sorunları, dengesizlik, baş dönmesi, yürüme güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Genellikle 2-6 hafta içinde bu bulgular, hücrelerin onarımı gerçekleşince, düzelir. Fakat bu ataklar zamanla tam düzelme göstermeyebilir. Bazı bulgular kalıcı olabilir ve hastanın yaşam kalitesini etkileyebilir.
KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Bu hastalık genellikle 20-40 yaş arası gençlerde ortaya çıkar. Çocukluk çağlarında da, nadir olarak 50 yaş üstünde de başlayabilir.

Kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazla görülür. Sosyoekonomik düzeyi yüksek toplumlarda, sıklıkla kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerde görülen bir hastalıktır. Bu nedenle bu hastalığın bireysel sonuçları dışında, toplumsal yansımaları da önemli olmakta ve bu durum hastalığı özel ve önemli kılmaktadır. Tüm dünyada2.500.000 MS hastası bulunmakta. Türkiye’de yaklaşık 50.000 civarında MS hastası olduğu öngörülmektedir.
TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?
Hastalığın tedavisinde günümüzde önemli gelişmeler olmuştur. Erken tanı önemlidir. Atakları tedavi etmenin yanı sıra hastaların atak geçirme sıklığını azaltan, hatta durduran tedaviler mevcuttur. Öte yandan son yıllardaki gelişmeler ile ilerleyici tip MS ler için hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tedaviler gündeme gelmiştir. Erken tanı ile koruyucu tedavilerin erken başlanması hastalığın seyrini önemli ölçüde etkilemektedir.
HASTALARA VE AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER
Bu kronik hastalıkta aile desteği son derece önemlidir. MS tedavisi olan bir hastalıktır, ancak yaşamınızda size yol arkadaşlığı da yapacak, sizinle birlikte olacak olan bir hastalıktır. Herkesin MS’i kendine özgüdür ve farklıdır, başkalarını hastalığı ile kendi hastalığınızı kıyaslamayınız.
Bu hastalıkta doğal ve dengeli beslenme önemlidir. Akdeniz mutfağı, sebze, meyve ve balık ağırlıklı beslenme MS için iyi bir beslenme programıdır. Tuz azaltılmalıdır.
Sıcak ortamlardan (aşırı sıcak banyo, sauna, hamam, kaplıca, çok sıcak saatlerde uzun sureli güneş banyosu gibi) kaçınılmalıdır.
Sigara içenlerde hastalığın seyri daha sıkıntılı olabilmektedir. Bu nedenle sigara bırakılmalıdır.
D vitamini azlığı MS riskini artırmaktadır ve hastalık seyrinde önemli bir vitamindir. Bu nedenle doktorunuzun önerileri doğrultusunda, D vitamininin ana kaynağı olan güneşlenmenin dışında, ek D vitamini alınması gerekebilir.
Ç.Ü’DE MULTİPL SKLEROZ POLİKLİNİĞİ
MS, kronik bir hastalık olduğu için ve uygulanan tedavilerin iyi planlanması ve izlenmesi gerektiği için hastaların MS konusunda deneyimli merkezlerde düzenli takipleri önemlidir. Çukurova Üniversitesi Nöroloji Anabilim dalında 1995 yılından bu yana her hafta salı günü düzenli olarak Multipl Skleroz polikliniği yapılmaktadır. Ayrıca her yıl MS Hasta Okulu uygulamaları ile hastalarımızı ve yakınlarını bu hastalıkla ilgili gelişmelere yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlemektedir. “
İsmail BAŞKAN
ADANAULUS.COM

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°