“Kara Para Aklayacak Madde Geri Çekildi”
Manşet Haber 15.07.2016 18:40:57 0

“Kara Para Aklayacak Madde Geri Çekildi”

“Kara Para Aklayacak Madde Geri Çekildi”

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi adlı ve kamuoyuna ‘Varlık Barışı’ sağlanacağı gerekçesiyle sunulan ancak kayıt dışı paraların Türkiye’ye getirilmesini, vergi ve cezalardan muaf tutulmasını öngören Hükümet Tasarının ilgili maddesi muhalefetin yoğun tepkisinin ardından TBMM Genel Kurulu’nda geri çekildi.

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen, tasarının en tartışmalı ve kara paraların Türkiye’de aklanmasına neden olacak ilgili maddenin geri çekilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu belirterek, “Ancak bu düzenlemenin daha sonra tekrar Meclis gündemine getirilmemesi gerektiğini bu konudaki çekincelerinin sürdüğünü” söyledi.

Meclis Genel Kurulu’nda Hükümet Tasarısının görüşmelerinde konuşan Türkmen, hükümetin tasarıya hangi ismi verirse versin, sonucunda bu tasarının saray ve saray yandaşlarına hizmet edeceğini belirterek şunları söyledi:

ÜLKENİN ORTAK AKLI VE VİCDANI İLE ALAY ETMEYİN

“Bu amaç, ne kadar gizlenmeye çalışılırsa çalışılsın, ayan beyan ortadadır. Bu ülkenin ortak aklı ve vicdanıyla alay etmeden bazı şeyleri doğru isimlendirmek gerekir. Bu tasarının, geri çekilen geçici 2'nci maddesi, AKP'nin bazı konularda kayıt dışı paraları, kara paraları yeniden aklanmasını sağlayacak bir çalışmasıdır.

KİŞİ VE KURUMLARIN HUKUKİ GÜVENLİĞİ YOK

Bir ülkede yatırım yapmanın tek ve biricik yolu, önce hukuk, bağımsız ve tarafsız yargı, kişiye, şirkete, adamına göre yapılmayacak düzenleme demektir. Bunların olmadığı ortamlarda hiçbir zaman uluslararası yatırımların gelme şansı yoktur. Türkiye'de bugün yaşadığımız hukuki ortamda hiç kimsenin, hiçbir kuruluşun hukuki güvenliği olmadığı açıktır. Son birkaç ay içerisinde Hükûmetin ve sarayın yandaş olmayan birtakım şirketleri kayyum eliyle batırması bunun açık ve net bir göstergesidir”

SARAYIN EGOSU TATMİN EDİLİYOR

Ülkede hem bireysel hem ekonomik özgürlüklerin giderek ayaklar altına alınan bir sürecin yaşandığını ifade eden Türkmen, “yandaş olmayan şirketlere yapılan bu uygulamanın aksine,yandaş olan şirketlerin ise ciddi vergi borçları ve vergi cezalarının silindiğini görmekteyiz. Bütün bunların nedeni saraydakinin egosunun tatmin edilmesidir” dedi.

KARA PARA AKLAMADA 12. SIRAYA YÜKSELDİ

Türkiye’ninözellikle 2004-2013 yılları arasında kara para aklayan ülkeler içerisinde çok ciddi anlamda basamak atladığına dikkat çeken Türkmen,  2012'de 145 ülke içinde 26'ncı sırada olan Türkiye’nin 2013'te 14 basamak birden atlayarak 12'inci sıraya yükseldiğini belirterek şöyle konuştu:

145 MİLYAR DOLAR KARA PARA YURT DIŞINA ÇIKTI

“2013 yılına ve geçen 1 yıl içinde 14 basamak birden neden atladığımıza dönüp baktığımızda, 17-25 Aralığı görüyoruz. Bu konuda uluslararası araştırma yapan ve istatistik düzenleyen firmanın araştırması açık ve net; ‘Türkiye'den 2013 yılında 27 milyar dolar civarında kara paranın yurt dışına çıktığına dair veriler varve on yıl içerisinde de 145 milyar dolar civarında bir paranın yurt dışına gittiği ve bu paranın kara para olduğu söyleniyor.

İşte bu 145 milyar doları düşündüğümüzde, böyle bir kanun tasarısının niçin Meclise geldiğini açık ve net görüyoruz. Bunun adı varlık barışı değildir, bunun tek adı vardır, yurt dışına bir biçimiyle çıkarılan bu kara paraların yeniden Türkiye'ye gelmesi ve aklanmasıdır. Zaten, tüm dünyada yankı uyandıran 'Panama Papers' vakasını incelediğimizde bugün Meclis’teki bu yasa tasarısının amacı açık ve net ortadadır. Bu nedenle, böyle bir tasarı ne zaman Meclise gelirse Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun karşısında duracağız ve 79 milyonun hakkını aramaya devam edeceğiz”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°