KARATAŞ’TA BİSİKLET FESTİVALİ
Manşet Haber 25.06.2019 01:21:00 0

KARATAŞ’TA BİSİKLET FESTİVALİ

KARATAŞ’TA BİSİKLET FESTİVALİ

Çevreci yaklaşımları ile dikkat çeken bisikletçiler, Karataş’ta buluşarak Festival etkinliği kapsamında renkli görüntüler sergiledi.
Adana’dan çıkış yaparak Karataş'a pedal çeviren bisikletçiler, Karataş’ta kamp kurarak çeşitli etkinliklerde bulundu. Bisikletçiler doğanın her geçen gün daha fazla kirletildiği süreçte kirliliğe dikkat çekmek amacı ile Karataş'ın sahillerinin temizliğine dikkat çekerek, ilçe merkezinden başlayan bisiklet turu ile Seyhan Nehri ve Ceyhan Nehri kıyılarını ve Karataş’ın birçok mahallesini ziyaret ettiler.
4.sü düzenlenen Festivalin Karataş’ta gerçekleştirilmesinin mutluluğunu yaşadıklarını belirten bisiklet tutkunları, organizasyonun gerçekleştirilmesinde desteklerini esirgemeyen doğa dostu Karataş Belediye ekiplerine ve Karataş Belediye Başkanına teşekkürlerini sunarak Karataş’ta bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Karataş Belediye Başkanı Necip Topuz;” doğanın ve çevrenin korunması konusunda yaptığımız etkinlikler ile halkımızın çevreye olan duyarlılıklarını arttırmaya çalışır iken aynı zamanda Karataş’ta ilk defa düzenlenen Bisiklet Festivali etkinliğini gerçekleştirmenin de mutluluğu içerisindeyiz. Sağlık konusunda her geçen gün artan tehditlerin başında gelen çevre kirliliğine karşı bisikletçi arkadaşlarımızın açtığı savaşı destekliyor Karataş Belediyesi ve ABDOST (Adana Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği) öncülüğünde gerçekleştirilen ve birçok STK’nın katıldığı etkinliğin planlamasında destek veren tüm arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum.” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°