KARİKATÜR ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
GÜNDEM 6.11.2016 21:59:17 0

KARİKATÜR ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

KARİKATÜR ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

Kent tarihinde ilk kez düzenlenen Uluslararası Çukurova Karikatür Festivali, sanatseverleri Çukurova Belediyesi'nde buluşturdu. Üç gün sürecek festivalin ikinci gününde karikatür yarışmasında dereceye girenler ödüllerine kavuşurken, Çukurova'yı kültür, sanat ve festivaller kenti yapma sözünü yerine getiren Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği (DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, 'Çukurova denilince akla hemen kültür ve sanat geliyor. Kültür ve sanat hayat damarımızdır bizim. ‘Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyen Büyük Atatürk'ün yolunda ilerlemeye devam edeceğiz' dedi.soner.karikatur.festival.odul (3)
FESTİVAL COŞKUYLA SÜRÜYOR
Adana'da yine bir ilki gerçekleştiren Çukurova Belediyesi, Uluslararası Çukurova Karikatür Festivalini yoğun ve coşkulu bir kalabalıkla gerçekleştiriyor. Turhan Selçuk Sanat Okulu kursiyerlerinin ortak sergisi ile Arap Kadri, Avanak Avni, Deve Dilaver, Utanmaz Adam, Muhlis Bey, En Kahraman Rıdvan, Fırat, Baho ve Abdulcanbaz karikatür kahramanlarının sergisi öğrencilerden yoğun ilgi gördü. ‘Adanalı Çizerler Bir Arada’ sergisi festival boyunca Çukurova Belediyesinde sahnelenirken, Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği (DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin'in de katıldığı Çocuklara Duvarda Çizim çalışması büyük alkış aldı. Usta karikatürist Gürcan Özkan'ın Orhan Kemal Kültür Merkezi'ndeki ‘Digital Çizim Atölyesi’ adlı sunumu izleyicilerden beğeni topladı.soner.karikatur.festival.odul (1)
'KÜLTÜR-SANAT HAYAT DAMARIMIZDIR BİZİM'
Çukurova'yı kültür, sanat ve festivaller kenti yapma sözünü çok kısa zaman içerisinde yerine getiren Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği (DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Çukurova Belediyesi dendiğinde akla hemen kültür ve sanatın geldiğini ifade ederek; yapılan kültür sanat hizmetlerinin bir kısmını izleyicilerle paylaştı. Çetin, 'Göreve geldikten kısa bir süre sonra dört sergi salonunu hizmete açtık. Orhan Kemal Kültür Merkezini hizmete soktuk. Orhan Kemal Edebiyat Festivalini edebiyatımızın ustalarıyla birlikte gerçekleştirdik. Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış ilk ve tek Türk olan usta yazar Orhan Pamuk'u Adana'ya getirdik. Bir ayda kurmaca ve belgesel filmler hazırlayarak Çukurova Sinema Atölyesi'ni kurduk. Sinemamızın büyük ustası Yılmaz Güney’i; Melike Demirağ, Menderes Samancılar ve Tarık Akan gibi usta isimlerle andık. Ve bugün de Uluslararası Çukurova Karikatür Festivalini düzenlemenin haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz' dedi. 'Kültür ve sanat hayat damarımızdır bizim' diyen Başkan Çetin, 'Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün yolunda ilerlemeye devam edeceğiz' şeklindeki konuşması izleyicilerden büyük alkış aldı.soner.karikatur.festival.odul
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
Gecenin sonunda karikatür yarışmasında derece alanlar, ödüllerine kavuştu. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, festivale katılan karikatüristlere ve konuklara plaketlerini vererek teşekkür etti. Festivalin üçüncü ve son günü karikatürcülerle Adana'da yapılacak tarihi ve turistik gezi ile devam edecek.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°