KAVİ:ÜRETENİZ, ÜRETENİ YÖNLENDİRENİZ”
Manşet Haber 18.12.2018 12:12:31 0

KAVİ:ÜRETENİZ, ÜRETENİ YÖNLENDİRENİZ”

KAVİ:ÜRETENİZ, ÜRETENİ YÖNLENDİRENİZ”


MMO
Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi,  ülke
halkına hizmet sunan kamusal nitelikli bir meslek kuruluşu olduklarını
vurgulayarak, “Bizler, Yaşamın her alanıyla, her aşamada, her düzeyde
ilgiliyiz. Üreteniz, üretimi yönlendireniz. Geleceği planlayan, bugünü
gerçekleştirenleriz.” dedi





TMMOB Makina Mühendisleri Odası Adana Şubesi 64. Kuruluş yıl dönümü gecesinde meslekte 25, 40 ve 50. Yılını dolduran üyelerine plaket verdi.





AnemonOteli’ndeki geleneksel gecede konuşan MMO Adana Şube Başkanı Hasan EmirKavi,  1954’de toplam 900 üye ileyolculuğuna başlayan bugün 64 yılı geride bırakan MMO’nun örgütlülük seviyesive kurumsal alt yapısını güçlendirerek üyeleri ve ülke halkına hizmet sunankamusal nitelikli bir meslek kuruluşu olarak önemli bir noktaya geldiğinisöyledi. Kavi, “Bizler; bilim yoluyla elde edilmiş tüm bilgilerden akıl vedeneyim yoluyla somut sentezlere vararak insana ve insanlığa yararlı oluşumlarıyaratma gücü ve çabası içinde, bilimi, ekonomiyi, zamanı ve fiziksel kaynaklarıen iyi şekilde değerlendirip, en ekonomik, en güvenli, çevresel ve sosyalolarak en kabul edilebilir çözümleri bulan ve aldıkları kararları uygulamayaçalışan mühendisleriz; Bizler, Yaşamın her alanıyla, her aşamada, her düzeydeilgiliyiz. Üreteniz, üretimi yönlendireniz. Geleceği planlayan, bugünügerçekleştirenleriz. Gören, gördüğünü açıkça söyleyenleriz. Halkla iç içe,halka, topluma hizmet edenler, kamu yararını önde tutanlarız. “Üreterek BüyüyenPaylaşarak Gelişen Bir Türkiye” peşinde özveriyle koşanlarız.” seklindekonuştu.





“DAYANIŞMAK
ZORUNDAYIZ”





 TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus
Yener, MMO’nun kamusal sorumlulukla yürüttüğü mesleki denetim, periyodik
kontrol ve diğer mesleki etkinlikler ile kamuoyunda saygın bir konuma
ulaştığını söyledi. Yener, şöyle konuştu:





“Odamızın
kuruluşunda 902 olan üye sayımız bugün 110 bine ulaşmıştır. Türkiye genelinde
18 Şubemiz, 97 İl-İlçe Temsilciliğimiz, 7 Mesleki Denetim Büromuz, 1.500’ü aşan
işyeri temsilciliğimiz, 116 noktada Meslek İçi Eğitim Merkezlerimiz, 8 ayrı
uygulamalı eğitim merkezimiz, akredite onaylanmış kuruluşlarımız, 711
çalışanımız; ülkemizin dört bir yanında düzenlediğimiz onlarca kongre,
kurultay, sempozyum; binlerce kurs, seminer, söyleşi, panel etkinlikleri ile
büyük bir örgütlülüğe ulaşmış durumdayız





Ülkemiz
mühendisleri olarak, sanayisizleşme sürecinin, özelleştirmelerin, fason-taşeron
üretimin, güvencesiz çalışma koşullarının, eğitimdeki nitelik aşınmasının ve
işsizliğin getirdiği olumsuz sonuçlarla karşı karşıyayız. Bütün bu nedenlerden
ötürü örgütlülüğümüzü ve meslek alanlarımızı koruma ve genişletme mücadelesi
vermek ve geleceğe taşımak için birbirimize destek olmak, dayanışmak
zorundayız”





25,
40 VE 50. YIL PLAKETLERİ





MMO
Adana Şubesinin 64. Yıl gecesinde meslekte 25, 40 ve 50. Yıl plaketleri Seyhan
Belediye Başkanı Zeydan Karalar, MMO Başkanı Yunus Yener, MMO Adana Şube
Başkanı Hasan Emir Kavi,  eski şube
başkanı Hüseyin Atıcı ile şube yöneticileri tarafından verildi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°