KEDİ KÖPEKTE GÜNEŞ ÇARPMASI VE ÖNLEMLERİ
Manşet Haber 3.06.2020 18:49:44 0

KEDİ KÖPEKTE GÜNEŞ ÇARPMASI VE ÖNLEMLERİ

KEDİ KÖPEKTE GÜNEŞ ÇARPMASI VE ÖNLEMLERİ


Güneş çarpması veya aşırı yüksek vücut ısısı genellikle yaz aylarında hayvan aşırı şekilde ısındığında oluşur. Gerek sokak hayvanları gerekse sahipli hayvanlar için yaz ayları ısı-güneş çarpması için riskli mevsimlerdir. Sokak hayvanlarının su bulamaması riski daha da artırır.Geçen yaz Mersin esnafının sokak köpekleri ve kedileri için dükkanlarının önüne su kapları koymuşlardı.Onları kutlamak lazım.Bilindiği gibi köpeklerde ter bezleri yoktur.(Patilerinin altındaki hariç,bu da kimliklerini belirten koku salgılamaya yarar.)Terleme işlemi yapamadıkları için ağız yoluyla ,soluyarak ısılarını dengede tutmaya çalışırlar.Bu da ısıdan çok daha fazla etkilenmelerine neden olur.





GÜNEŞ-ISI ÇARPMASININ NEDENLERİ:





Hayvan park edilmiş bir arabada bırakılır ,en yaygın nedendir.





Önceden yaşanmış güneş çarpması. Önceden bu olayı yaşamış bir hayvan gelecekte daha şüpheli durumdadır.





Dışarıdaki hayvan için uygun barınak yokluğu.





Isıya uyum sağlayamamış hayvan.





Sıcak ve nemli havada aşırı egzersiz





Damlarda veya balkonlarda köpek barındırma alışkanlığı.





Belli başlı hastalık sorunları, özellikle kap ve akciğer hastalığı.Türe özgü hastalıklar. Bulldog gibi kısa burunlu köpekler aşırı yüksek vücut ısısına daha yatkındır. Kutuplarda yaşamaya uygun olan Sibirya kurdu huscky nin Çukurova gibi yüksek rutubetli ve sıcak iklimlerde yaşamaya zorlanması.





Uzun süren felçlikler.





Sıcak iklimlerde fazla tüylü hayvanlar(köpekler)





Asla hayvanınızı park edilmiş bir araçta bırakmayın! Pencereler açık olsa bile hayvanınızı kolayca güneş çarpabilir ve hatta ölebilir.





BELİRTİLERİ:





Aşırı soluma veya soluma güçlüğü
39 derecenin üzerindeki vücut sıcaklığı.
Yere devrilme.
Kanlı ishal ya da kusma.
Artmış kalp sayısı ve nabzı oranı.
Artmış soluk alma oranı.
Mukoza zarın rengi normalden daha kırmızıdır.
Kılcal geri doldurma süresi çok hızlıdır.
Salya akıtma . Kuduza benzeyebiliyor.
Depresyon, sersemleme (sarhoş gibi davranma), felçler veya koma.





Önemli; Köpek ve kedileri ter bezleri yoktur bu yüzden suyu sadece soluma ve ayaklarının yumuşak tabanları yoluyla dışarı atabilirler. Sıcak havalarda hayvanınızın yeterince soğuk suyu ve gölge yerde olduğundan emin olun.





İlk yardım NASIL OLMALI?





1-Hayvanınızı direk sıcaktan alın.
2-Şoku kontrol edin.
3-Hayvanınızın ateşini ölçün.
4-Hayvana soğuk su püskürtün. Dışarı hortumu kullanıyorsanız, suyu soğutmak için bir dakika kadar akıtın hayvanınıza püskürtmeden önce. 1–2 dakika püskürttükte sonra ateşi tekrar ölçün.
5-Başa, boyuna, ayaklara, göğse ve karna suda ıslatılmış havlular yerleştirin
6-Bir vantilatör açın ve hayvana doğru çevirin
7-Hayvanın ön ve arka bacaklarını veya yumuşak tabanlarına alkol sürün. Çok miktarda alkol kullanmayın(200-250 ml den fazla) çünkü kedi ve köpek için zehirleyici olabilir.
8-Hayvanı en yakı veteriner kliniğine götürün.





Amaç, ilk 10–15 dakika vücut sıcaklığını düşürmektir. Normal vücut sıcaklığına ulaştığınızda soğutmayı durdurmalısınız. Hayvanınızın başarı ile soğutsanız bile mümkün olduğun çabuk bir veterinere götürmelisiniz. Aşırı yüksek vücut ısısını bir çok sonuçları kendine saatler ve hatta günlerce göstermeyecektir. Tıbbi olarak tedavi edilmezse bu durumların bazıları ölümcül olabilir.





Potansiyel sorunlar şunlardır:
Böbrek yetmezliği.
Kan pıhtılaşmasıyla ilgili sorunlar.
Sindirim yolunun zarar görmesi
Felçler ve beyin şişmesini içeren sinir sistemi problemleri.
Anormal kalp ritimleri.
Nefes kesilmesi.
Sonuç olarak;Yaz aylarında damda,balkonda köpek bakılmaması,devamlı önünde su bulundurulması gibi basit önlemlerle güneş-ısı çarpmasından petlerimizi koruyabiliriz.
İ.SERDAR SAYAR.
VETERİNER HEKİM-ADANA



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°