KENTLERDE YAŞANAN SEL FELAKETİNİN NEDENİ YETERSİZ ALTYAPI
Manşet Haber 2.07.2020 10:37:01 0

KENTLERDE YAŞANAN SEL FELAKETİNİN NEDENİ YETERSİZ ALTYAPI

KENTLERDE YAŞANAN SEL FELAKETİNİN NEDENİ YETERSİZ ALTYAPI






TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Erol Salman, çarpık kentleşme, altyapı sistemlerinin yetersizliği ve rantsal politikaların yerel yönetimler tarafından tercih edilmesi nedeniyle kentlerde doğal afetlerin, etkilerinin hafifletilebileceği halde daha etkili olduğunu söyledi.





Birçok kentte yapılan ve telafisi mümkün olmayan çevresel tahribatlar ve yetersiz altyapı sistemlerinin yıllardır felaketleri davet eder nitelikte olduğuna dikkat çeken Salman, yağış miktarının bahane edilerek üstü örtülmeye çalışılan sel olaylarının yetkililerin üstündeki sorumluluğu atmadığını kaydetti.





“ADANA’DA İNSANLAR ZOR ANLAR YAŞADI”





Salman şöyle konuştu:





“Şehirlerde kişi başına düşen yeşil alan miktarının her geçen gün azalması, büyük bir bölümü beton ve asfaltla kaplı olan şehre düşen yağmurun, toprak tarafından emilemeyip doğrudan akışa geçmesi de, yaşanan sellerde önemli bir etkendir. Bildik manzaralarla Adana’da da sık sık karşılaşılmaktadır. her zaman sekse aç kızlar Ataköy Escort 18 Yaş Esila | İstanbul Escort Bayan sizlerle burada bulusuyor. 19 Haziran 2020 günü öğle saatlerindeki yağış, kentin, bulvarlarını, sokaklarını, kavşaklarını, binaların bodrumlarını mekanlarını sular altında bırakıp, insanlara zor anlar yaşatıp geniş boyutta maddi hasara yol açmıştır. Ardından Bursa’da benzer durum meydana gelmiş maalesef can kayıplarına da sebebiyet vermiştir. “





“ADANA’DA YAŞANAN ÇARPIK KENTLEŞMENİN SONUCU”





Kent merkezlerinde yaşanan sel felaketlerinin sadece yağışa bağlamanın doğru olmadığına dikkat çeken Salman sözlerini şöyle sürdürdü.





“Ev ve işyerlerini su basması, yolların çökmesi, alt geçitlerin suyla dolması ve araçların mahsur kalması sadece yağış miktarının fazlalığına bağlanamaz. Bu yöndeki açıklamalar gerçekçi bir yaklaşım değildir. Bu durum; Kentin, altyapısının her yağışta aynı manzarayı yaşatması nedeniyle yetersiz olduğunun kanıtıdır. Şöyle ki; Altyapı yatırımları uzun vadeli kent nüfusu, kentin genişleme alanları ve yağış miktarları dikkate alınarak planlanır ve boyutlandırılırlar. Meteoroloji Genel Müdürlüğü Adana Bölge verileri incelendiğinde kentin aylık yağış miktarı 22 mm, yıllık toplam yağış miktarı ise 671 mm olduğunu görüyoruz. Günlük toplam en çok yağış miktarının 147 mm olduğundan yola çıkacak olursak 19 Haziran’da yaşanan o günkü yağış miktarının beklenmeyen bir değerde ve hesaplama yüklerinin üzerinde olduğu söylenemez. her zaman sekse aç kızlar 18 Yaş'ında Escort Nana | İstanbul Escort Bayan sizlerle burada bulusuyor. Her zaman söylediğimiz gibi yaşanan durum “Çarpık Kentleşmenin” doğal bir sonucudur. Adana’nın kuzeyi ve kuzey doğusunda Seyhan Baraj Gölü, doğusunda Seyhan Nehri ve kuzey bölgelerde de doğal eğimler mevcuttur. Bu durumda mevcut dere yataklarını imara açıp doldurup üzerlerine bina yaparsanız, yollar, kaldırımlar, otoparklar inşa edip suyun akışa geçmeden önce emilmesini sağlayacak toprak parçası bırakmazsanız olacağı budur. Unutulmamalıdır ki, “su akar yolunu bulur”, “ Dereler mülkünü geri alır.”





“YETKİLİLERİ ÖNLEM ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ”





TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu olarak, sorumluları önlem almaya ve altyapı yatırımlarına yönelmeye çağırdıklarını belirten Salman, “Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin işbirliği ile tüm yerleşim alanlarında su, kanalizasyon, çöp, yağmur suyu, atık su arıtma tesisleri fizibilite ve master plan çalışmaları ve haritalanması bir an önce yapılmalıdır. Adana kenti altyapı projeleri master plan ve fizibilite raporu şehrin kuzey, kuzeydoğu, güneybatı bölgelerini de kapsayacak şekilde hazırlanmalı, mevcut sistem de yeni plana uygun hale getirilmelidir. Başlamış projeler öncelikli olmak üzere, ivedilik sıralamasına göre ana plana uygun projelere zaman geçirmeden başlanmalıdır. Mevcut,  birleşik sistem olarak kullanılan atıksu ve yağmur suyu tesisleri hızla ayrıştırılmalıdır. Sağlıklı kentleşmenin altyapı çalışmasında gereği olan kırmızı kot uygulaması hayata geçirilmelidir. Yeşil alanlar korunmalı ve artırılmalı, yol ve çevre düzenlemesinde geçirgen yapı malzemeleri kullanılmalıdır.





Parsel bazındaki kentsel dönüşümden vazgeçilmeli, kentsel dönüşüm uygulamaları ada bazında düzenlenmeli ve altyapı sıkıntısına yol açacak yoğunluk artışına sebebiyet verilmemelidir. Yeni imara açılacak bölgelerin öncelikle altyapı hizmetleri bitirilmelidir. Tüm bunların gerçeklemesini sağlama yönünde bu projeler için Büyükşehir ve ilçe belediyeleri genel bütçelerinde altyapı yatırım, bakım ve işletme giderleri için yeterli ödeneklerin ayrılması, yıllık nakdi ve fiziki gerçekleşmelerin titizlikle izlenmesi önemlidir. Altyapı tesisleri yapımı uzun süren pahalı yatırımlardır. Yaşamın vazgeçilmez ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdürler. Uzun yıllara hizmet vereceğinden doğru planlanma yapılması, bakım ve idame ettirilmelerinin sağlanması gerekli ve önemlidir. Tekniğine uygun inşa edilmiş, bakımlı ve doğru kullanılan tesisler verecekleri hizmetin kalitesini yükseltirler. Turgut Özal Bulvarında geç kalınarak başlanan yağmur suyu drenaj çalışması plansızlığın maliyetler arttırıcı örneklerden birisidir ve planlamanın önemini vurgulamaktadır.  Biz yaşadığımız şehri önemsiyoruz. Adanalıların hak ettikleri yaşam standardına kavuşmasını istiyoruz. Bunu sağlama yönündeki çalışmalarımızı da devam ettirmekte kararlıyız.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°