KIYMAYIN POZANTI’YA…
Erdoğan
Özgenç yazdı.
İşte
o yazı…
Doğanın sıcaktan kırılan Adana’ya hatta Çukurova’ya en güzel en muhteşem
armağanıdır Pozantı yaylaları ve çam ormanları…
Ağaçların büyümesi kolay değildir; örneğin çam ağaçları 10 (on) ya da 12 (on
iki) yılda yetişirler…
Ağaçların bir “ormanı” oluşturması ise çok daha uzun yılları alır…
Adana’ nın Pozantı ilçesi ve ona bağlı köyler bunlardan biri, bana göre en
önemlisidir. Çünkü Pozantı Adana’nın diğer bölge ve illerle olan bağlantı yolu
üzerindedir…
Ne yazık ki son yıllarda “yurdum insanları” kendi ayaklarına kurşun sıkarcasına
ceplerine girecek üç beş kağıt parçası için ağaç ve orman katliamı yapmaya
başladılar…
Hem de aşağıda yazdığım gibi “devlet” eliyle…
*
Daha önce Pozantı yaylarında “villa” yapılması için çok sayıda ağacın, gerek
kesilerek gerek yakılarak yol edildiğini,
Bu konuda özellikle Pozantı ve yerleşkelerindeki köylülerin Adana Orman Baş
Müdürlüğüne yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını en iyi bilenlerdenim.
Bu konuda çok sayıda yazı yazdım.
Hürriyet Gazetesi Çukurova ekinde yayımlandı. O nedenle bazı inşaat
mühendislerinden ve villa sahiplerinden çok sayıda tehditler aldım…
O dönemlerde Sayın Aytaç Durak gibi duayen belediye başkanları vardı Adana da,
duyarsız kalmadılar ve bazı müspet kararların alınmasına vesile oldular…
Ancak 2002 yılından sonra çok şeyler değişti bu ülkede; Pozantı da bu
değişimden payını aldı, şimdi dağ taş villa ile doldu…
Bildiğim kadarıyla “tapu “konusunda halen sonuçlanmayan çok sayıda “dava” var…
*
Son zamanlarda Pozantı köy ve yerleşkelerinde büyük bir hareketliliğin olduğu
duyumunu aldım.
Gazetedeki “muhabir” arkadaşlarla görüştüm…
Araştırmışlar ancak köylülerin “korktukları” için konuşmak istemediklerini
söylediler…
Geçmiş yıllardan bildiğim için üstelemedim.
Ama hemen köylerinden birisinde yaşayan, çok sevdiğim ve saydığım bir sanat ve
sinema eleştirmeni ağabeyimi aradım…
Hem bazı baz istasyonlarında, hem de bağlantı yollarında yapılan çalışmalar
nedeniyle hemen her yerleşkede sorunlar yaşandığına,
Ve ağaç katliamlarına ilişkin duyumlarımı teyit eden açıklamalar yaptı…
*
Amcası eski bir başmüdür olan biri olarak Adana Orman İşletmesinin haberi
olmadan bu ormanlık ve ağaçlık alanlarda bir tek dal kesilmeyeceğini iyi
biliyorum…
Kesiliyorsa kesinlikle “kaçaktır”
Değerli ağabeyim bana, “ağaç” kesiminin Orman İşletmesi tarafından yapıldığını
ve çoğu on yaşında olan ağaçların bile kesildiğini anlattı…
Pozantı da “evimiz” yok ama ailece çok sık gittiğimiz için biliyorum; Pozantı’
nin merkezinde ve yerleşkelerinde “anıt” niteliğinde ağaçlar var…
Korunmaları gerekir…
Ancak, bunların bile kesildiğini, köylüler ve duyalı vatandaşlar kesime itiraz
edince de Orman İşletmesi görevlileri “gençleştirme yapıyoruz” şeklinde
açıklama yaparak itirazları reddetmişler…
Zaten son on altı yıldaki ağaç katliamlarının en büyük kılıflarından birisidir;
“gençleştirme yapılması”
Ülkenin ormanlık, koruluk alanlarının hepsinde yasal gerekçe budur…
*
Bendeniz bugüne kadar “gençleştirme yapıyoruz” denilerek kesilen ağaçların
yerine “ağaç” dikildiğine hiç şahit olmadım.
Pozantı ve yerleşkelerinde de daha önce aynı gerekçelerle ağaç kesildi ama
gidin bakın yerlerinde bir tek dal ağaca rastlayamazsınız…
Buraya kadar yaşananlar artık yadırganmıyor, köylü de alıştı Orman İşletmesi
personelleri de…
Sıradan olaylar bunlar…
Çalışanların çoğu malum iktidar- AKP yanlısı, yani olası her türlü sorunda
arkalarında dağ gibi güvenceleri var…
Onun içinde kim ne yazarsa yazsın, ne söylerse söylesin umurlarında değil…
Bildiğimiz “devlet memuru” zihniyeti de yok…
Öyle ki “ağaç kesimi” eylemlerine ilişkin herkesin kurulu bir düzeni ve tezgahı
var…
*
Bakın asıl vahim olan yanı bu…
Yapılan araştırmalarıma göre; Orman İşletmesi tarafından kesilen ağaçlar
“hızarcılara” veriliyor.
Normaldir…
Fakat iddialara göre, işletme şefinin, hatta kesimi yapılan yerleşkedeki
“muhtarların” aktif iş yapan “hızarları” var. Odun ticareti yapıyorlar…
Köylü biliyor mu?
Biliyorlar tabi, ama maalesef iktidarın gücü karşısında korkudan susmak zorunda
kalıyorlar…
Şu anda Pozantı’ya bağlı;
Kar Dağları, Per Dağları ve Fındıklı yamaçlarında çok sayıda ağaç kesimi
yapılıyor. Ve Orman işletmesi hiçbir itirazı aynı gerekçelerle dikkate almıyor…
*
Şu sıralarda “yerel seçim” telaşı var, onun için ne mevcut “belediye başkanı”
ne de başkan adayları bu konuda hiç bir şekilde ilgilenemiyorlar…
Orman İşlemesine “dava” açmanın netice bağlamayacağını ve neden bağlamayacağını
gayet iyi biliyorum. Hem kimi kime şikayet edeceksiniz ki: Hırsızın ve Kadı’nın
kaftanı aynı…
Yine de bir yolunu arıyorum…
Bunlara engel olabilecek duyarlı vatandaş ve sorumluluk sahibi yetkililerin
olacağı düşüncesi ile bu yazıyı yazdım…
Yazarı olduğum gazete ve dergilere göndereceğim. Umarım “birileri” gereğini
yapar ağaç katliamına ve yasa dışı bu odun ticaretine son verir…
Yoksa son çare olarak bizzat BİMER’e başvuracağım…
*
Kesilen her bir ağaç ülkenin “akciğerlerinden” kesilen hayati bir damardır.
Onun için ne olur: Kıymayın POZANTI’ya…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 15.02.2019 17.30
