KIZILDAĞ’DA 435 PEHLİVANIN MÜCADELESİ
Manşet Haber 22.08.2016 00:59:16 0

KIZILDAĞ’DA 435 PEHLİVANIN MÜCADELESİ

KIZILDAĞ’DA 435 PEHLİVANIN MÜCADELESİ

Adana’nın Karaisalı İlçesi’ne bağlı  1666 rakımlı Kızıldağ Yaylası, Büyükşehir ve Karaisalı Belediyesi’nin birlikte organizesiyle bu yıl 531’ncisi gerçekleştirilen Kızıldağ Karakucak Güreşleri, heyecan fırtınası estirdi. 435 pehlivanın şampiyonluk mücadelesi verdiği karakucak güreşleri Mustafa Yıldızdoğan konseri, off-road yarışları, okçuluk gösterileri ve geleneksel çocuk oyunlarıyla şölen havasında gerçekleşti. kizildag gures (4)

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı  Hüseyin Sözlü, darbe kalkışması ve artan terör olaylarıyla Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirtip, binlerce vatandaşın katılımıyla yapılan Kızıldağ Karakucak Güreşleri’nin Türk Milleti’nin dayanışmasını, birlikteliğini yansıttığını vurguladı. Sözlü, ata sporu güreşe sahip çıkarak, yeni dünya ve olimpiyat şampiyonlarının yetişmesi için çaba göstereceklerini söyledi.
Kızıldağ Yaylası’ndaki Aytaç Durak Spor Kompleksi’ndeki 531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’nin ilk gününde ünlü sanatçı Mustafa Yıldızdoğan halk konseri verdi. Off-road yarışları ve okçuluk gösterileri de Kızıldağ’a gelen yaylacıların büyük ilgisini çekti. kizildag gures (3)

435 PEHLİVAN GÜREŞTİ
Organizasyonun ikinci gününde ise pehlivanlar meydana çıktı. Miniklerde 169, yıldızlarda 137 ve büyüklerde 129 olmak üzere toplam 435 güreşçi kayıt yaptırdı. Güreşleri Kızıldağ’a gelen binlerce güreş sever izlemenin keyfini yaşadı.kizildag gures (5)
Vali Vekili Şükrü Çakır, MHP Adana Milletvekili ve 2015 Yılı Güreş Ağası Seyfettin Yılmaz, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Karaisalı Belediye Başkanı Sadettin Aslan da birlik, beraberlik ve dayanışma mesajları vererek, bölücü terör örgütlerinin Türkiye’yi bölmeye güçlerinin yetmeyeceğini vurguladı.kizildag gures

Toplam 71 bin lira para ödülünün verildiği 531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’ne katılan pehlivanlar, kıyasıya güreşti. Adana’dan ve çevre il ve ilçelerden Kızıldağ’a gelen güreş severler pehlivanların mücadelesini ilgiyle izledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°