Ömrünü tarımın gelişmesi ve yeni teknolojik gelişmelere adayan bir isimdi. Dünyadaki tarımsal alanlarda uygulanan yenilikleri yerinde incelemeye meraklıydı. Çünkü Türkiye'nin ilk çiftçi örgütünün başındaki kişiydi. Derin bir bilgiye sahipti. Sorumluluklarının bilincindeydi.
-Sert Bir Duruşu Vardı, Dediğini Yapardı -
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "çiftçi Milletin efendisidir" sözünü her platformda dile getirir, ülkeyi yöneten siyasal iktidarların tarıma gereken desteği vermesini isterdi. Bu konudaki tavrı netti. Çiftçi sorunlarının çözümü için Adana-Ankara arasında mekik dokuyordu.
İlgili bakanlıkların kapısını heyetlerle birlikte aralıyordu.
Türkiye'de tanımadığı kimse yoktu.Seçilmiş ve atanmışlarla iyi diyaloğu vardı. Açamadığı kapı da yoktu. Sözü dinlenen bir insandı. Diğer bir ifadeyle kendisini tanımayanın olmadığını söylemek daha yerinde olur.
-Çocuklarıma Baktığım Gözle Çiftçilerimize Bakıyorum-
Tarım konusunda araştıran, soran, inceleyen, edindiği bilgileri çiftçilere aktaran bir yapıya sahipti.
1982 yılında gittiği Japonya dönüşünde kendisiyle yaptığım söyleşide şöyle demişti: "Tarımı yüreğime kazıdım, çiftçinin aydınlık yüzü olan bir derneği yönetiyorum. Çocuklarıma hangi gözle bakıyorsam çiftçilerimize aynı gözle bakıyorum. Tarımla iştigali olan kesimleri dernek çatısı altında toplamak için çaba harcıyorum.
-Örgütlü Toplum Sorunlarını Çözüme Kavuşturur -
Örgütlü toplum olmaktan başka çare olmadığını anlatıyor, destek istiyorum. Çiftçilerimize nefes aldırmak için dünyayı dolaşıyorum. Teknoloji transferi gerçekleştirmek amacıyla çareler arıyorum. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından izleyerek, aynı tekniğin Adana'da da uygulanmasını istiyorum.
Gördüğüm yenilikler neden benim ülkemde uygulanmasın ki. İnanın kafama takılıyor, uyku uyumadığım geceler geçiriyorum. Örgütlü toplumun önemi buradan da karşımıza çıkıyor. Tarımda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, dernek ve kooperatifler kurarak güçlendiğini görüyorum. Türkiye'de bu konuda yetersiz olduğumuzu görüyor ve üzülüyorum".
-Yarım Asırlık Köklü Bir Kurum-
Adana Çiftçiler Birliği ve bu köklü kurumu 30 yılı aşkın yöneten Mümtaz insan İzzettin Özgiray'dan bahsediyorum. Adana'da 16 kişiden oluşan bir grup arazi sahipleri İsmail Safa Özler başkanlığında bir araya gelerek 1 Ekim 1930 yılında Adana Çiftçiler Birliği Derneği'ni kuruyor. Özler ilk kurucu Başkan seçiliyor. Özgiray'la sohbet ederken derneğin kendisinden önce kurucu Başkan İsmail Safa Özler, Fazlı Meto, Mehmet Sisli tarafından yönetildiğini kendisinin koltuğa oturan dördüncü isim olduğunu söylüyordu. Özgiray'la sohbet ederken Adana Çiftçiler Birliği kuruluşunun 52'nci yıldönümü kutlanıyordu.
-Türkiye'de Çiftçinin Sesiyiz-
Özgiray, "İsmail Safa Özler Başkanlığında 16 toprak sahibinin ortak çabasıyla kurulan derneğin ilk günkü heyecanla çiftçilerin sesi olmaya gayret gösterdiklerini söylerken, duyduğu memnuniyetin yorgunluğunu giderdiğini ifade ediyordu.
Dünyada tarımda gelişmiş, gitmediği ülke kalmadığına vurgu yapıyordu.
-Bu Kapıdan Siyaset Girmez-
Adana Çiftçiler Birliği'nin bir tarım kuruluşu olduğunu anımsatırken de, "Bu kapı sadece çiftçilere açık. Politikacılar bu kapıdan içeri giremez, protokol gereği ve ziyaretler haricinde" diyordu. Bu konudaki sözleri ilgi çekici ve çarpıcıydı. Adana Çiftçiler Birliği ile ilgili sözlerini şöyle bağlıyordu:
"Kuruma hiçbir zaman siyaset girmemiştir ve hiçbir zaman siyasi bir partinin destekçisi olmamışızdır. Hepimizin farklı siyasi görüşlerinin olduğu günler de bile, bu kapıdan girdikten sonra çiftçinin sorunlarının dışında hiçbir konu gündemimize gelmemiştir''.
Köklü bir geçmişe sahip Adana Çiftçiler Birliği bugün 91 yaşında. Kuruluş felsefesi doğrultusunda bölge ve yöre çiftçilere hizmet etmeyi kararlılıkla sürdürüyor.
Çiftçi Dostu Bir İsimdi-
Bu değerli insanın Türk ekonomisinin gelişmesine ciddi katkısı olduğu Adana Kamuoyu tarafından biliniyor. Ömrünü çiftçi sorunlarının çözümü için harcayan, bu konuda raporlar hazırlayarak, çiftçinin sesini Türkiye ve dünyaya duyuran Merhum İzzettin Özgiray'ı saygıyla, özlemle anıyorum. Bu değerli insanın yerinin doldurulamayacağını belirtmek isterim. Çiftçiler Birliği'nin değerli yönetici ve üyelerinin İzzet Özgiray'ı unutmayacaklarına inanıyorum.
