Bugün 24 Kasım...
Bugün hem 24 Kasım Öğretmenler Günü, hem de kıymetli dostum, meslektaşım Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şube Başkanı Mustafa Gümüşdamla’nın vefatının yıldönümü...
Sevgili Gümüşdamla’yı 2011 yılının 24 Kasım’ında kaybetmiştik...
Bugün dostları ve meslektaşları sosyal medya hesaplarında Gümüşdamla ile ilgili yazılar yazıp O’nu yad edecekler...
***
Bugün saat 11.00’de Asri Mezarlık’ta Mustafa Gümüşdamla’nın kabri başında olacağız. Sevgili Gümüşdamla için dua edeceğiz, O’nunla ilgili anılarımızı anlatıp dostlarla paylaşacağız...
Kıymetli meslek büyüğüm Düzgün Coşkun sosyal medya hesabında ne de güzel yazmış Gümüşdamla için...
Düzgün ağabeyin yazısından şöyle bir alıntı yapsak yine de Gümüş’ü anlatmaya yetmez.
“Adana'nın Alidede Mahallesi'nde doğup büyüdü. Liseli yıllarda sol görüşü benimseyince başı dertten kurtulmadı. Kendini protesto eylemlerinin tam ortasında buldu.
***
Düzgün Coşkun “Seni unutmak ne mümkün Atom Karınca” demiş ve sözlerine şöyle devam etmiş:
“Kolluk görevlilerinin orantısız gücüne boyun eğmedi. Direndi, gözaltına alındığında ağır işkence gördü. Lisede okurken en büyük hayali gazeteci olmaktı. Doğup büyüdüğü kentte polis muhabiri olarak uzun yıllar adliye koridorlarında ve emniyet müdürlüğünde haber kovaladı.
***
Mesai nedir bilmezdi. Meslektaşları eğlenirken, dinlenirken hatta sıcak yatağında uyurken Mustafa Gümüşdamla, varoş sokaklarında haber pesinden koşuyordu. En büyük hayali meslektaşlarına haber atlatmaktı.
***
Çevik bir yapıya sahipti. Cesaretliydi. Mangal gibi bir yüreğe vardı. Arkadaş canlısı bir gazeteci olarak isim yaptı. Meslektaşlarının da korkulu rüyasıydı. Gazeteci arkadaşları Mustafa'nın çalıştığı gazetede ertesi gün manşette nasıl bir haberin yer alacağını merak ediyordu. Örgütlü mücadeleden yanaydı.
***
Omuzunda ağır yük taşıyordu. Bir omuzunda Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri, diğer omuzunda Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şubesi'nin sorumluluğunu taşıyordu. Sözüne güvenilir mert bir insandı. En büyük dostu omuzundaki çantada bulunan fotoğraf makinesi, blok not ve kalemi idi.”
***
Saygı duyduğum meslek büyüğüm sevgili Düzgün Coşkun ağabey Gümüşdamla için bu sözleri sarfetmişti sosyal medya hesabında...
Peki ben 9 yıl önce ne yazmışım Mustafa Gümüşdamla için...
***
Mustafa Gümüşdamla’yı nasıl anlatsak?..
Devrimci desek yeridir...
Paylaşımcı desek uyar...
Mesleğine aşık desek hiç kimsenin itirazı olmaz...
Dürüstlüğünü hiç kimse tartışamaz...
Çalıştığı gazeteleri, sahiplerinden daha çok düşünür, emekçi gazetecilerin hakkını her zaman arar...
Mustafa Gümüşdamla şimdi babası ve annesinin yanında yatıyor...
***
Mustafa ağabey ile zaman zaman Asri Mezarlığa gider anne ve babasının mezarını ziyaret eder, dualarda bulunurduk.. Hatta annesi ve babasının yattığı yere çiçek bile ekmiştik..
Her hafta hem çiçekleri sular, hem de dualar ederdik...
Şimdi ise Mustafa Gümüşdamla yatıyor o çiçeklerin yanında...
O çiçeklerin yanında yatmak sana yakışmadı müdürüm...
Çiçeklerin yanına erken gittin Mustafa Gümüşdamla...
***
Hani çiçekleri birlikte sulayıp büyümesini görecektik...
O kadar iyi kalpliydin ki, çiçekleri sulayamadığımız günlerde acaba bir şey oldu mu diye düşünürdün...
Olmadı Mustafa Gümüşdamla...
Sen bizleri bıraktın gittin...
Sen bir çok gazeteci yetiştirdin...
Sen yetiştirdiğin o gazeteciler için bir öğretmendin...
Sen 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hayata gözlerini kapatarak, öğrencilerini bir başına bıraktın...
***
Herşey eskisi gibi olmayacak Mustafa Gümüşdamla...
Son söz...
Hani sevdiğin bir şarkı var...
“Yiğidim aslanım burda yatıyor...”
Yiğit Mustafa Gümüşdamla şimdi Asri Mezarlık’ta anne ve babasının yanında yatıyor...
Toprağın bol, mekanın cennet olsun “Büyük Devrimci...”
2014 yılında ne yazmışsak şimdi yine aynı düşünceler içerisindeyiz...
O yıldan bu zamana biz değişmedik, ama ülkemiz ve ülkemiz insanları değişti...
Dostluk değişti. Hatta gazetecilik bile değişti...
Gazetecilik dibe vurdu desek yeridir...
Hatta siyaset bile değişti...
Şimdiki “Çakma solcular” senin devrimciliğinin yanından bile geçemez.
Çünkü, devrimciliği dibine kadar yaşayan senin gibi insanlar bu dünyadan göçüp gittiği için meydan bu “Çakma solcular”a kaldı...
Neyse fazla siyasete girmeyeyim...
Çünkü, siyaset sevmediğim bir alandır...
Çünkü, siyaset mertçe yapılmıyor, dolayısıyla namertliğin olduğu yerde ben olmam...
Sevgili Gümüşdamla seni yine unutmadık ve bugün kabrinin başında olacağız...
Mekanın cennet olsun BÜYÜK DEVRİMCİ Mustafa Gümüşdamla...
