<strong>OKULA EBEVEYNLER DEĞİL ÇOCUKLAR BAŞLIYOR</strong>

<strong>OKULA EBEVEYNLER DEĞİL ÇOCUKLAR BAŞLIYOR</strong>






Okullar açılıyor ve birinci sınıflar artık okullu oldu. Anne babalar çocukları okula yeni başladığı haftalarda okul uyumuyla ilgili endişeli olabilirler. Çocuk yeni ortamına alışmak için zamana ihtiyaç duyar. Ana sınıfı eğitimi alan çocukların birinci sınıf uyumu daha kolay olmakla birlikte tüm çocuklar yeni kurallara alışmakta zorlanabilir. Öğretmeni tanımak ve arkadaş ilişkilerinin oluşmasıyla çocuk kısa sürede okula alışabilir.





Okula uyumu zorlaştıran nedenlerin başında anne babaların aşırı koruyucu tavırları ve çocuklarıyla ilgili kaygıları belirleyicidir. Aşırı koruyucu ortamda yetişen çocuklar sürekli anne babanın yanlarında olmasını isteyebilir. Ayrıca bu çocukların sorunlarını ebeveynleri çözdüğü için sorun çözme becerileri yeterli olmayabilir. Bunun için okulda karşılaştığı yeni durumlara uyumu gecikebilir. Bazı ebeveynlerin kaygısı o kadar yoğundur ki çocuklarının okula uyum sağlayamayacaklarına inanırlar. Çocuğu tek başına bırakmamak için onu okula bıraktıktan sonra da bahçede onu beklerler. Ders aralarında çocuk arkadaşlarıyla oynayarak kendisini daha iyi hissedecekken ebeveynle zaman geçirir.      Kaygılı anne babalar öğretmene sıklıkla dönüş yaparak çocuklarının durumunu öğrenmek isterler. Çoğu zaman öğretmenin söylediği olumlu cümleler bile kaygılarını hafifletmez. Ebeveynin bu kadar endişeli olması çocuğunda kaygısını arttırarak okul uyum sürecini geciktirir. Özellikle okul fobisinde çocukta okula gideceği saatlerde karın ağrısı mide bulantısı gibi belirtiler görülebilir. Okula gitmek istemez. Okula gitmesi gerektiği söylendiği zaman ise gerginleşebilir, ağlayabilir ya da saldırgan davranışlar gösterebilir. Anne babalar sakin olmalı, çocukla iletişimlerinde onu anlamaya çalışmalı, yoğun tepkilerden kaçınmalıdırlar.



Gürdal GÖRHAN

4.09.2023 01:40:55

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI