SEÇİM SÜRECİ “ADİL” Mİ?

Dört gün sonra Yerel Seçim için parti adayları yarışacak! Bu güne değin ortaya koyulan söylemler, “beş yılda yapacaklarım” sözleri seçmence değerlendirilecek! Seçim öncesinde gerçekleşen çalışmaların “adil” olup/ olmadığıyla ilgilene var mı bilmiyorum!

Dört gün sonra Yerel Seçim için parti adayları yarışacak! Bu güne değin ortaya koyulan söylemler, “beş yılda yapacaklarım” sözleri seçmence değerlendirilecek! Seçim öncesinde gerçekleşen çalışmaların “adil” olup/ olmadığıyla ilgilene var mı bilmiyorum! Kent içi billboardlardan tutun, “verilen sözler” biçiminde oluşan gelişmeler hiç de “adil” bir seçim olmadığını ortaya koyuyor! “Kime yararı oluyor” oluyor derseniz, başta “seçmene” hiçbir katkı sağlamadığını söylemek olası!

İşbaşındaki belediyeler “belediye” olanaklarını, “iktidar” elinde bulundurduğu “hükümet” gücünü kullanmaktan geri durmuyor! Geri kalan adaylar da kendi varlıklarını ortaya koyarak seçim çalışmalarını sürdürüyor!

Bakıyorsunuz, beş yıldır yapılmayan yollara asfalt dökülüyor, parklar açılıyor, “yardım paketleri” daha gösterişli biçimde sürdürülüyor, yeni sözler veriliyor, “yaptık, yine yaparız” deniyor! Hele “iktidar”… Hükümet olmanın avantajıyla, adayların yanına bakanları gönderiyor, bakanlar “aday adına” sözler veriyor, “adayımızı seçin daha iyini yapalım” deniyor! Bunları “adil” olmayla bağdaştırın!

Bunlar “eski Türkiye’de” alışık olmadığımız şeyler… Bazı bakanlıklar vardı ki, seçim zamanı “siyaset yapmaktan” uzak tutulurdu! Şimdi öyle bir şey yok! Yollar, tokiler, betondan yapıların arkası kesilmiyor! Dört gün sonra gerçekleşecek seçimin “adil” olduğunu söyleyin söyleyebilirseniz haydi!

Karalar’ı anlamaya çalışıyorum!

Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı anlamaya çalışıyorum! Bir dönem Seyhan, ardından Anakent Belediye Başkanlığını “iyi oylarla” alırken, toplumun her katmanından destek görmüştü. Zoru başarmıştı! Birçok seçmen Karalar’a Chp adayı olarak değil, Adana’yı çok iyi bilen/ Adanalıyı sahiplenecek/ haklarını koruyabilecek/ Adana’nın yaşanılırlığını artıracak diye destek olmuştu!

Dört gün sonra yapılacak yerel seçim öncesinde; gerek Adana’da, gerekse partide yaşanan “aday belirleme” süreci sancılı geçmesine karşın, Karalar geçtiğimiz yıllarda yarıştığı seçimler gibi başarı çizgisini yukarılarda tutmayı sürdürdü! Yine “o” seçmenlerden oy alabileceğini, yine “o” partilerin desteğinin yineleneceğini beklemeyi savsaklamadı! Öyle de, geçmişte oy verip de “bundan sonraki seçimde oy vermezsin olur/ biter” dediği seçmenin kırgınlığını tartısına koymayı unuttu!

Geçtiğimiz yıl yapılan Genel Seçim’de birlikte hareket ettiği “millet ittifakı” içindeki partilerin “her birinin” ayrı adayları var şimdi! Buna karşın “biz tabanda ittifak yaptık” deme gereği duydu! Peki, “taban ittifakı” denilen hangi partiler… Dem mi, İyip mi, diğerleri mi? Dem Parti “kimseyle ittifak için değiliz, bunun da nedeni Karalar’dır” dedi. İyip’in adayı Türkeş, “Karalar’ın asfalttan ibaret 1960 model belediyeciliği” diyerek tavrını koydu!

Daha dün, Karataş’ta yaptığı bir konuşmasında “taş medreselerde yetişenler bizim kardeşimiz olamaz” dedi. Tümcesini bitirirken de, “burayı çıkarın, yayınlamayın” direktifinde bulundu! Hani “taban ittifakı” demişti!

Kimin kiminle “kardeş olmak” gibi bir isteği var bilemem de, yurttaş “herkesle eşit hakları” olsun istiyor! Üstelik “tabanda ittifak” denilmesine karşın, böyle bir tümcenin kullanılıyor olmasındaki “amacı” gerçekten bilmek isteyenlerdenim, anlamaya çalışıyorum! 

“Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözünü anımsadım birden; neden acba? 


Oktay EROL

27.03.2024 10:39:00

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI