ÜÇ KOCA YILIN ARDINDAN

Gecenin karanlığı çöktü mahalleye. Apartmanda herkes çekildi evine. Kimileri dizisini seyrediyor, kimileri haberleri izliyor, kimileri de misafiriyle ya da ailece sohbet ediyorlar.

Gecenin karanlığı çöktü mahalleye. Apartmanda herkes çekildi evine. Kimileri dizisini seyrediyor, kimileri haberleri izliyor, kimileri de misafiriyle ya da ailece sohbet ediyorlar.

Ben de öyle, evimdeyim. Ama ben bunların hiçbirini yapamıyorum. Gözlerim karşı duvarda, perdelerde, pencerelerde, her yerde seni görüyor, seni izliyor ve seni düşünüyorum.

Bir elimde ucuzundan bir Pamukkale, diğer elimde cigaram, çıktım balkona. Sokak ışıkları parlıyor, mahalle sessiz, sakin ve suskun. Belli ki herkesin bir derdi var, onu yaşıyor. Benim derdim, tasam, düşüncem sensin.

Bir yandan da Nesimi’yi dinliyorum. “Duydum feryadını, kırıldı belim / Gelmek mümkün değil, bağışla beni” diyor. Beni anlatıyor. Ben de sana gelememiştim. Ama şimdi düşünüyorum da, yanlışın daniskasını yapmışım.

Koşullar ne olursa olsun gelmeliydim sana.

  • Fırtına Tanrısı Ailos, tayfunları gönderse de yeryüzüne,
  • Baş Tanrı Zeus, dünyayı başıma yıksaydı, bir kayaya zincirleseydi beni, Tanrılardan ateşi çalıp insanlara veren Prometheus gibi
  • Metrelerce kar yağsa da gönül dağımın yücelerine,

Gene de gelmeliydim sana, sultanım!

Tam üç koca yıl geçti aradan.

Şerefsiz bir tümör peydah oldu, tehdit etti akciğerimi, aldılar. Kalbimde büyüme ortaya çıktı.

İnsan ömrünü uzattılar, uzatmasına da, organlar uyum sağlayamadılar bu sürece. Sağlık kuruluşları, eczane ve ev üçgeninde geçiyor yaşamım.

Tam bir yıldır gitmiyor ellerim klavyeye, yazamıyorum. Oysa bilirsin, beynimde şekillenen düşünceyi dilimin kalıplarına aktararak ya da klavyeye dökerek başkalarıyla paylaşmayı ne de çok severdim.

Oya sen yaşasaydın, yanı başımda olsaydın, omuz verseydin bana, bir başka dönerdi bizim dünyamız. Galile bile ölçemezdi bizim dünyamızın hızını.

“Özveri” senin diğer adındı. Karşılık beklemeden vermek, paylaşmak, sevmek senin karakterindi, kişiliğindi.

Bilirsin, bir türküde “unutmak kolay mı deme, unutursun Mihribanım” der. Oysa ben, unutamadım seni, unutamıyorum sultanım!

10 Mayıs 2024.

Mahmut TEBERİK


Mahmut TEBERİK

10.05.2024 11:53:00

YAZARLAR


ESNAFIMIZ FAİZ GÜNCELLEMESİNDEN MUAFİYET BEKLİYOR

YÜREĞİR POMEM KURSİYERLERİNDEN DEMİRÇALI’YA ZİYARET

KONUT SATIŞLARI YÜZDE 11.8 AZALDI

ADANA'DA ECZACILIĞIN GELECEĞİ TARTIŞILDI

TATLI KRİZİNİ YENMENİN 8 PÜF NOKTASI!

ATİKASLAN: CHP İKTİDARA YÜRÜYOR

ÖĞRENCİLERE, “ SINAV KAYGISI” EĞİTİMİ

SASA, YAPAY ZEKAYA GEÇİYOR

19 MAYIS’TA GENÇLERE ELEKTRONİK SİGARA UYARISI

10. TEKNOFEST’İN 2024 DURAĞI ADANA!

ADANA’DA 50 MİLYON LİRA DEĞERİNDE SAHTE ALTIN ELE GEÇİRİLDİ

ADANA MÜZESİ TÜRKİYE’NİN EN ESKİ 10 MÜZESİNDEN BİRİ

ADANA CHP KADIN KOLLARI BAŞKANINI SEÇİYOR

KOBİLERİN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ YÜZDE 90 ORANINDA DESTEKLENECEK

SEYHAN BELEDİYESİ’NDE YENİ ATAMALAR

EVİNİ EVCİL HAYVANLARLA DOLDURMAK DA BİR HASTALIK!

ÇOCUKLARDA OBEZİTE NEDEN ARTTI?