KREDİ ALACAKLI ÇALIŞANLARA ÖDENDİ
Manşet Haber 9.02.2017 08:49:03 0

KREDİ ALACAKLI ÇALIŞANLARA ÖDENDİ

KREDİ ALACAKLI ÇALIŞANLARA ÖDENDİ

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin çektiği 70 milyon liralık kredinin 27 milyon lirasının çalışanlara maaş, mesai ücreti, emekli olanlara emeklilik ikramiyesi, kamulaştırma bedeli olarak ödendiği açıklandı.
Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Murat Cevheribucak, şubat ayı ilk meclis toplantısında meclisin Başkan Hüseyin Sözlü’ye borçlanma yetkisi vermesiyle 84 ay vadeli çekilen 140 milyon liralık kredinin 70 milyon liralık diliminin kullanıldığını, bu paranın da alacaklılara ödendiği söyledi. Cevheribucak kredinin nerelere harcandığının yer aldığı listeyi siyasi partilerin grup başkan vekillerine dağıtıldığını kaydetti. Adana Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Murat Cevheribucak’ın partilerin grup başkan vekillerine dağıttığı alacaklılara yapılan ödemeler şöyle sıralanıyor:buyuksehir_meclis_kiraz (2)
BORÇ LİSTESİ
Taşeron işçi maaşı: 27 milyon 64 bin 400 lira
İşçi mesaileri ödemesi: 5 milyon 788 bin 637 lira
İşçi ikramiyesi ödemesi: 4 milyon 779 bin 22 lira
İşçi emekli ödemesi: 2 milyon 746 bin 68 lira
Kamulaştırma ödemesi: 3 milyon 664 bin 270 lira
Firma SGK: 12 milyon 111 bin 708 lira
İlçe eğlence payları: 4 milyon 187 bin 662 lira
Taşeron işçi çalıştıran müteahhit ödemeleri: 2 milyon 400 bin 28 lira
Taşıt alımı: 6 milyon 453 bin 354 lira
Ödüller yönetmen ve film şirketi ödemeleri: 747 bin 855 lira
Memur maaş farkı: 56 bin 992 lira

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°