Ticaret yapan bilir,

İstanbul öksürse, Anadolu grip olur.

Orta doğu toz duman, bizim ülkede çok fazla hissettiriyor kendini.

Özellikle Suriye, bizi çok fazla etkisi altına aldı götürüyor.

Vatandaş kalabalık yerde bomba korkusu, tenha yerde tecavüz korkusu yaşar hale geldi.

Hepimizin hayatından kesitler var günlük yaşadığımız olaylarda.

sabah işinize giderken her önünden geçtiğiniz arabaya şüphe ile bakar olduk, şimdi ya patlarsa!

Gerçi o arabalar artık kamu kuruluşların içinde patlıyor, sanki adamlar sizin merkezinize kadar girecek kadar güçlüyüz der gibiler.

Yolunuzun önünde bir evde Türk Bayrağı asılı ise anlıyorsunuz o eve matem düşmüş, o evde bir şehit var, bir fidan daha toprağa girmiş.

İsyan ediyorsunuz, neden diye mırıldanıyorsunuz, ama çokta sorgulayamıyorsun o pırıl, pırıl gencin ölümünü, işin içinde sizin hemen vatan hainliği yaftasını boynunuza geçirilebilir korkusu var.

Günlük sohbetlerimizin içinde hep ne olacak halimiz? sorusu var.

Günlük zam yağmurundan vaz geçtik, tek derdimiz güvenlik artık.

ha, 'aç ayı oynarmı' misali, ne olacak bu ekonominin hali meselesi var.

durun hemen kimseyi ayıya benzettiğimiz yok, ironi yapıyoruz, yoksa zaten kimseye laf söylenmiyor, herkesin canı burnunda şu günlerde.

akşam biraz geyik yapalım bir kavehane muhabbeti yapalım diyoruz, herkesin gözü daha önce görmediği bir adamın burada ne işi var meselesinde, ya kendini patlatırsa düşüncesi, beni dinliyor, gözü hep o adamın üzerinde.

*          *         *

Kimse, kimseyi sevmez duruma gelmiş, birbirinden gıcık alan herkes diğerini Fetö'cü diyerek ispiyonluyor.

yani ispiyonculuk, yalakalık, yağdanlık, samimiyetsizlik, arakadaşını gammazlamak, onun dedikodusunu yapmak nam yapmış ülkede.

*           *        *

Nenem rahmetli çok güzel sözler söylerdi.

Oğlum paran varsa akıllı adamsın, paran yoksa gereksiz adamsın derdi.

parasıyla hava atan insanlar topluluğu türedi, ne idüğü belli olmayan insanlar hep baş köşe yapılmaya başlandı.

hal böyle olunca, köşe kapmaca tavan yaptı ülkede.

havada keskin bir kömür kokusu sarmış misali boğazları tahriş etmeye devam ediyor hayat.

Değerler, prensipler, yani adamlık pazara düşmüş ama alan yok.

Toplum karpuz gibi yarıdan ikiye bölünmüş, bu taraftaki çocuğa hayatı çiz diyorsun, baş örtülü kuran okuyan insan çiziyor, diğer taraftaki çocuğa hayatı çiz diyorsun, Mustafa Kemal'in resmini çizmeye çalışıyor.

yani her Ana, Baba kendi düşüncesini dayatıyor çocuğuna, hal böyle olunca gelecekte ülkenin en büyük buhranını hazırlamış oluyorlar aslında.

Hiçmi iyi bir şey olmuyor hayatta diyenlere gelsin, oluyor elbet, evlendirme programlarında sanırım Bayhana bir zevce bulacağız, yoksa Bayhan'ın pipisi Devlet meselesi olacaktı.

Haklısınız bende kronik hasta konumundayım, antibiyotiklerde çare etmiyor artık, ya görmezden gelecek üç maymun misali yada gördüğümü yazmaya devam edecem.

Napalım, siz yazmamaya devam, ben yazmaya devam edecem değerli dostlarım.