LİVANELİ ‘YAŞAR KEMAL SANAT GÜNLERİ’NE GELİYOR
KÜLTÜR-SANAT 5.11.2017 13:30:56 0

LİVANELİ ‘YAŞAR KEMAL SANAT GÜNLERİ’NE GELİYOR

LİVANELİ ‘YAŞAR KEMAL SANAT GÜNLERİ’NE GELİYOR

Adana’da 6 Ekim’de Seyhan Belediyesi ile Yaşar Kemal Vakfı’nın birlikteliğinde başlayan “Yaşar Kemal Sanat Günleri” 9 Kasım’da son bulacak. Sergisi, drama atölyesi, panel, film gösterimi konser ve söyleşi gibi etkinliklerin yapıldığı “Yaşar Kemal Sanat Günleri”nin son 2 gününde ise Zülfü Livaneli, Nebil Özgentürk, Arif Kesikner, Özdemir İnce, Ahmet Güneştekin ve Kenan Mortan gibi ünlü isimler Yaşar Kemal’in memleketinde olacak.
Adana’nın Seyhan Belediyesi ve Yaşar Kemal Vakfı birlikteliğinde Evrensel Yazarımız Yaşar Kemal’in memleketi olan Adana’da 6 Ekim tarihide başlayan ve yaklaşık 1 ay sürecek olan “Yaşar Kemal Satan Günleri” 9 Kasım tarihinde son bulacak. Etkinliğin son 2 gününe Zülfü Livaneli, Nebil Özgentürk, Arif Kesikner, Özdemir İnce, Ahmet Güneştekin ve Kenan Mortan gibi ünlü isimler Adana’da olacak.
ETKİNLİK PROGRAMI
8 Kasım 2017’de saat 14.00’te Özdemir İnce ve Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın açılış konuşmasını, Zafer Doruk’un da moderatörlüğünü yapacağı “Yaşar Kemal Romanı” isimli bir panel düzenlenecek. Panelin konuşmacılığını ise Dr. Ayşegül Tözören, Feridun Andaç, Mine Hoşcan Bilge yapacak. Aynı gün 2. oturumda ise moderatörlüğünü Nebil Özgentürk’ün yapacağı “Gazeteci ve Şair Yaşar Kemal” konulu panel düzenlenecek. Panelistliğini ise Güven Turan, Prof. Dr. Kenan Mortan ve Hülya Ekmekçi yapacak. 3. oturumda ise moderatörlüğünü Zülfü Livaneli’nin yapacağı “Anılarla Yaşar Kemal” paneli düzenlenecek. Panelistler ise Ahmet Güneştekin, Arif Keskiner, Müşir Kaya Canbulat, Zeynep Oral olacak. Saat 19.00’da ise etkinliklere katılan atölye öğrencilerin hazırladığı ”Yaşar Kemal’in doğası” isimli resim sergisinin açılışı yapılacak. Ardından ise “Kırmızı Deynek” isimli Şiir-Drama gösterisi sahneye konulacak.
YAŞAR KEMAL’İN KÖYÜNE GİDİLECEK
“Yaşar Kemal Sanat Günleri”nin son günüde etkinliğe katılacak olan sançtılar Yaşar Kemal’in köyü olan Hemite’yi ziyaret edecek. Ardından ise akşam 18.00’de Lütfi Özgünaydın’ın ”Çukurova Yaşar Kemal” isimli fotoğraf sergisi ziyaret dilecek. Saat 19.00’da ise Zülfü Livaneli’nin katılımı ile Ferhat Livaneli Orkestrası konseri, “Yer Demir Gök Bakır” film gösterimi yapılacak. Son olarak Nebil Özgentürk’ün moderatörlüğünde Zülfü Livaneli ile söyleşi yapılacak.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°